اَلْخَدْعَةُ [el-ḣadʹat] (ضَرْبَةٌ [ḋarbet] vezninde) Binâ-i merredir, bir kerre aldamak maʹnâsınadır; ve minhu’l-hadîsu: “اَلْحَرْبُ خَدْعَةٌ” أَيْ تَنْقَضِي بِخُدْعَةٍ Yaʹnî “Cenk hâli düşman düşmanı bir defʹa aldatmakla tamâm olur, ikiye hâcet kalmaz.” Pes bi’d-delâle harbde mekr ve hîle eylemeğe mesâg olduğu zâhirdir. Ve lafz-ı mezbûr ḣâ’nın harekât-ı selâsı ve dâl’ın sükûnuyla ve ḣâ’nın zammıyla هُمَزَةٌ [humezet] vezninde dahi mervîdir. Ḣâ’nın fethine göre binâ-i merredir ki zikr olundu. Ve ḣâ’nın zammına ve kesrine göre ismdir, mekr ve hîle maʹnâsına ve هُمَزَةٌ [humezet] veznine göre mübâlagadır, خَدَّاعٌ [ḣaddâʹ] ve مَكَّارٌ [mekkâr] maʹnâsına ki ehl-i harbi galebe ümniyyesine düşürüp dil-hâh üzere vefâ eylemediği mülâhazasına mebnîdir. Ve efsah olan ḣâ’nın fethiyledir. Ve
خَدْعَةٌ [Ḣadʹat] (تَمْرَةٌ [temret] vezninde) Ġaniyy kabîlesi yurdunda bir su adıdır ki Benû ʹİtrîf cemâʹatine intikâl eyledi. Ve bir hatunun ve bir nâkanın ismleridir.
اَلْخُدَعَةُ [el-ḣudaʹat] (هُمَزَةٌ [humezet] vezninde) Bu dahi dâ΄imâ nâsı aldayıcı mekkâr ve kallâşa denir; yukâlu: رَجُلٌ خُدَعَةٌ أَيِ الْكَثِيرُ الْخِدَاعِ Ve
خُدَعَةٌ [Ḣudaʹat] Temîm’den bir kabîle ismidir ki Rebîʹa b. Kaʹb’dır. Ve
خُدَعَةٌ [ḣudaʹat] Dehr ve zamânın ismidir.
خُدْعَةٌ [ḣudʹat] Şol kimseye dahi derler ki halâyık onu aldaya.
اَلْخُدَعَةُ [el-ḣudeʹat] (ḣâ’nın zammı ve dâl’ın fethiyle) Aldayıcı; yukâlu: اَلْحَرْبُ خُدَعَةٌ أَيْضًا Ve
خُدَعَةٌ [ḣudeʹat] Halkı aldayan kimseye dahi derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı