ʹAynu Şems ~ عَيْنُ شَمْسٍ

Kamus-ı Muhit - عين شمس maddesi

عَيْنُ شَمْسٍ [ʹAynu Şems] Mıṡır’da bir karye adıdır.

Ebû ʹAlî, Težkire’sinde عَبْدُ شَمْس [ʹAbdu şems] lafzında شَمْسٌ [şems]in taʹrîf ve te΄nîs ʹilletlerine mebnî ʹadem-i insirâfını tansîs eylemiştir, zîrâ şems-i semâya ʹibâdet eder olmalarıyla عَبْدٌ [ʹabd] ona muzâf oldu. Nisbetinde عَبْشَمِيٌّ [ʹAbşemiyy] denir ki menhûttur. Ammâ عَبْشَمْسُ [ʹAbşems] ki İbn Saʹd b. Zeyd-i Menât’tır, bunun aslı عَبُّ شَمْسٍ dir, حَبُّ شَمْسٍ maʹnâsına ki ضِيَاءُ شَمْسٍ demektir, ʹayn ḩâ’dan mübeddeledir, niteki حَبُّ قُرٍّ lafzında ki gökten yağan doluya denir, عَبُّ قُرٍّ derler ve gâhca tahfîf olunur yâhûd aslı عَبْءُ شَمْسٍ idi hemze ile ki نَظِيرُ شَمْسٍ demektir. Şârih der ki Miṡbâḩ’ın beyânına göre عَبْدُ شَمْسٍ lafzı te΄nîs ve ʹalemiyyet ve muʹarref bi’l-lâm’dan ʹadl sebebleriyle gayr-i munsarıftır. İntehâ. Ve

عيْنُ شَمْسٍ [ʹAynu Şems] Mıṡır’da Maṯariyye’de bir mevziʹ adıdır ki şecer-i belesânın menbit-i evvelidir. Ve

شَمْسٌ [şems] Masdar olur, gündüz güneşli olmak maʹnâsına; tekûlu: شَمَسَ يَوْمُنَا وَشَمِسَ شَمْسًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ وَالثَّانِي وَالرَّابِعِ إِذَا صَارَ ذَا شَمْسٍ Ve bir kimseye husûmet izhâr eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: شَمَسَ لِفُلاَنٍ إِذَا أَبْدَى لَهُ الْعَدَاوَةَ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı