اَلْأَلِيُّ [el-eliyy] (غَنِيٌّ [ġaniyy] vezninde) Çok yemîn eden adama denir; yukâlu: رَجُلٌ أَلِيٌّ أَيِ الْكَثِيرُ الْأَيْمَانِ
اَلْأَلْيُ [el-ely] (hemzenin fethi ve lâm’ın sükûnuyla) İnsân ve hayvânın kıçı ve kuyruğu büyük olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَلِيَ الْكَبْشُ وَالْمَرْأَةُ أَلْيًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا عَظُمَتْ أَلْيَتُهُ
اَلْأَلْوُ [el-elv] (hemzenin fethi ve lâm’ın sükûnuyla) ve
اَلْأُلُوُّ [el-uluvv] (عُلُوٌّ [ʹuluvv] vezninde) ve
اَلْأُلِيُّ [el-uliyy] (عُتِيٌّ [ʹutiyy] vezninde) ve
اَلْأَلَّى [el-ellâ] ( صَلَّا[ṡallâ] vezninde) Bir husûsta batâ΄et edip saʹy ve ihtimâmda dirîg ve taksîr eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَلَا يَأْلُو أَلْوًا وَأُلُوًّا وَأُلِيًّا وَأَلًّى إِذَا قَصَّرَ وَأَبْطَأَ Ve kibr ve dimâg eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَلَا الرَّجُلُ إِذَا تَكَبَّرَ Ve bir nesneye muktedir olmak maʹnâsınadır; tekûlu: مَا أَلَوْتُهُ أَيْ مَا اسْتَطَعْتُهُVe
أَلْوٌ [elv] ve
أُلُوٌّ [uluvv] (عُلُوٌّ [ʹuluvv] vezninde) Terk eylemek maʹnâsınadır; tekûlu: مَا أَلَوْتُ الشَّيْءَ أَلْوًا وَأُلُوًّا أَيْ مَا تَرَكْتُهُ Ve
أَلْوٌ [elv] ʹAtiyye ve bahşişe denir.
اَلْأُلْيُ [el-uly] (hemzenin zammı ve lâm’ın sükûnuyla) Cemʹi.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı