el-elh ~ اَلْأَلْهُ

Kamus-ı Muhit - الأله maddesi

اَلْأَلْهُ [el-elh] (hemzenin fethi ve lâm’ın sükûnuyla) Bir adama yâverlik edip bir hâdiseden tahlîs ve te΄mîn eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَلَهَهُ أَلْهًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا أَجَارَهُ وَآمَنَهُ

اَلْأَلَهُ [el-eleh] (fethateynle) Hayrân olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَلِهَ الرَّجُلُ أَلَهًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا تَحَيَّرَ Ve bir adamın yâ bir nesnenin hasretine yâhûd mihnete sabr ve tahammül eylemeyip pek cezaʹ ve ıztırâb eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَلِهَ عَلَى فُلَانٍ إِذَا اشْتَدَّ جَزَعُهُ عَلَيْهِ Ve havftan nâşî bir kimseye penâh getirip sığınmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَلِهَ إِلَيْهِ إِذَا فَزِعَ إِلَيْهِ وَلَاذَ

Vankulu Lugatı - الأله maddesi

اَلْأَلَهُ [el-eleh] (fethateynle) Mütehayyir olmak; yukâlu: أَلِهَ يَأْلَهُ أَلَهًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا تَحَيَّرَ Ve bunun aslı وَلِهَ يَوْلَهُ وَلَهًا idi. Ve

أَلَهٌ [eleh] Belâya sabr edemeyip feryâd etmeğe dahi derler; tekûlu: أَلِهْتُ عَلَى فُلَانٍ مِنَ الْبَابِ الْمَزْبُورِ أَيْضًا أَيِ اشْتَدَّ جَزَعِي عَلَيْهِ مِثْلُ وَلِهْتُ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı