نَسَفُ [Nesef] (جَبَلٌ [cebel] vezninde) Mâverâünnehr ülkesinde bir beldedir. Asl نَخْشَبُ [Naḣşeb]dir, نَسَفُ [Nesef] onun muʹarrebidir.
اَلنَّسْفُ [en-nesf] (nûn’un fethi ve sîn’in sükûnuyla) Binâyı dibinden yıkmak maʹnâsınadır ki murâd tamâmen harâb ve izâle eylemektir; yukâlu: نَسَفَ الْبِنَاءَ نَسْفًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا قَلَعَهُ مِنْ أَصْلِهِ Ve dâbbe otu dibinden koparmak maʹnâsınadır; yukâlu: نَسَفَ الْبَعِيرُ النَّبْتَ إِذَا قَلَعَهُ مِنْ أَصْلِهِ Ve dağı pâre pâre ve rîze rîze edip savurmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: نَسَفَ الْجِبَالَ إِذَا دَكَّهَا وَذَرَّاهَا Ve
نَسْفٌ [nesf] ve
نُسُوفٌ [nusûf] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Isırmak maʹnâsınadır; yukâlu: نَسَفَهُ نَسْفًا وَنُسُوفًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا عَضَّهُ Ve baʹzılar ʹindinde نُسُوفٌ [nusûf] cemʹdir, ısırık berelerine denir; müfredi نَسْفٌ [nesf]tir; yukâlu: عَلَيْهِ نُسُوفٌ أَيْ أَثَارَ الْعَضَّ
اَلنَّسْفُ [en-nesf] (nûn’un fethi ve sîn’in sükûnuyla) Binâyı dibinden yıkmak, Ebû Zeyd rivâyeti üzere; tekûlu: نَسَفْتُ الْبِنَاءَ نَسْفًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا قَلَعْتَهُ Ve
نَسْفٌ [nesf] Deve otlarken otu dibinden koparmağa dahi derler; yukâlu: نَسَفَ الْبَعِيرُ الْكَلَأَ يَنْسِفُهُ إِذَا اقْتَلَعَهُ بِأَصْلِهِ Ve
نَسْفٌ [nesf] Buğdayı silkip arıtmağa dahi derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı