اَلْإِدَانَةُ [el-idânet] (إِقَامَةٌ [iḵâmet] vezninde) دُونٌ [dûn] maʹnâsınadır; yukâlu: أُدِينَ الرَّجُلُ أَدَانَةً عَلَى الْمَجْهُولِ بِمَعْنَى دَانَ
اَلْإِدَانَةُ [el-idânet] (hemzenin kesriyle) Bir nesneyi borca verip bir kimsenin üzerinde deyn kılmak; yukâlu: أَدَانَ فُلَانٌ إِدَانَةً إِذَا بَاعَ إِلَى أَجَلٍ فَصَارَ لَهُ عَلَيْهِمْ دَيْنٌ تَقُولُ مِنْهُ أَدِنِّي عَشْرَةَ دَرَاهِمَ بِتَشْدِيدِ النُّونِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı