اَلْإِدْرَاكُ [el-idrâk] (hemzenin kesriyle) Erişmek ve yetişmek, luhûk maʹnâsınadır; yukâlu: أَدْرَكَهُ إِذَا لَحِقَهُ Ve bir nesnenin vakti erişip derece-i kemâlini bulmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: أَدْرَكَ الشَّيْءُ إِذَا بَلَغَ وَقْتَهُ وَإِنْتَهَى Ve bir nesne tükenip fenâ bulmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَدْرَكَ الشَّيْءُ إِذَا فَنِيَ
اَلْإِدِّرَاكُ [el-iddirâk] (hemzenin kesri ve dâl’ın kesri ve teşdîdiyle) Kezâlik birbirine erişmek maʹnâsınadır. Kâlallâhu taʹâlâ: ﴿حَتَّى إِذَا ادَّارَكُوا فِيهَا جَمِيعًا﴾ (الأعراف 38) Ve bunun aslı تَدَارَكُوا idi, tâ dâl’da idgâm olunup evveline ibtidâ için hemze getirildi.
اَلْإِدْرَاكُ [el-idrâk] (hemzenin kesriyle) Erişmek, لُحُوقٌ [luhûḵ] maʹnâsına; yukâlu: مَشَيْتُ حَتَّى أَدْرَكْتُهُ وَعِشْتُ حَتَّى أَدْرَكْتُ زَمَانَهُ Ve
إِدْرَاكٌ [idrâk] Bir nesneyi görmeğe dahi derler; tekûlu: أَدْرَكْتُهُ بِبَصَرِي إِذَا رَأَيْتَهُ Ve
إِدْرَاكٌ [idrâk] Meyve erişmeğe dahi derler; yukâlu: أَدْرَكَ التَّمْرُ إِذَا بَلَغَ Ve bir nesne nihâyet bulmağa dahi derler; yekûlûne: أَدْرَكَ الدَّقِيقُ بِمَعْنَى فَنِيَ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı