اَلْإِطِّرَافُ [el-iṯṯirâf] (hemzenin ve ṯâ-yı müşeddedenin kesriyle إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl] vezninde) Bir nesneyi yakın vaktte yeni olarak almak maʹnâsınadır; tekûlu: إِطَّرَّفَتِ الشَّيْءَ إِذَا اشْتَرَيْتَهُ حَدِيثًا
اَلْإِطْرَافُ [el-iṯrâf] (hemzenin kesriyle) Bir yerin طَرِيفَةٌ [ṯarîfet] dediği nebâtı kesîr olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَطْرَفَ الْبَلَدُ إِذَا كَثُرَتْ طَرِيفَتُهُ Ve göz yummak maʹnâsınadır; yukâlu: أَطْرَفَ الرَّجُلُ إِذَا طَابَقَ بَيْنَ جَفْنَيْهِ Ve bir adam mukaddemâ bir kimseye vermediği nesneyi bir adama vermek maʹnâsınadır; yukâlu: أَطْرَفَ فُلاَنًا إِذَا أَعْطَاهُ مَا لَمْ يُعْطِ أَحَدًا قَبْلَهُ
اَلْإِطِّرَافُ [el-iṯṯirâf] (hemzenin kesri ve ṯâ’nın kesri ve teşdîdiyle) Bir nesneyi yakında almak; yukâlu: إِطَّرَفْتُ الشَّيْءَ إِذَا اشْتَرَيْتُهُ حَدِيثًا Pes bu bâb-ı إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl]den olur.
اَلْإِطْرَافُ [el-iṯrâf] (hemzenin kesriyle) Kezâlik طُرْفَةٌ [ṯurfet] getirmek; yukâlu: أَطْرَفَ فُلَانٌ إِذَا جَاءَ بِطُرْفَةٍ أَيْضًا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı