el-iṯṯilâ΄ ~ اَلْإِطِّلَاءُ

Kamus-ı Muhit - الإطلاء maddesi

اَلْإِطِّلَاءُ [el-iṯṯilâ΄] (hemzenin ve ṯâ-yı müşeddedenin kesriyle إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl] vezninde) Bir nesneyi sürünmek maʹnâsınadır; tîb ve devâ΄ sürünmek gibi; yukâlu: إِطَّلَى بِهِ إِذَا طَلَّاهُ عَلَيْهِ

اَلْإِطْلَاءُ [el-iṯlâ΄] (hemzenin kesriyle) Hevâ ve hevese meyl eylemek maʹnâsınadır; ve minhu’l-hadîsu: “مَا أَطْلَى نَبِيٌّ قَطُّ” أَيْ مَا مَالَ إِلَى هَوَاهُ Şârih der ki bu مَيْلُ عُنُقٍ [meylu ʹunuḵ] maʹnâsından me΄hûzdur. Ve ölümcül kimsenin boynu eğilip düşmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَطْلَى الرَّجُلُ إِذَا مَالَتْ عُنُقُهُ لِلْمَوْتِ

Vankulu Lugatı - الإطلاء maddesi

اَلْإِطِّلَاءُ [el-iṯṯilâ΄] (kesreteynle ve ṯâ’nın teşdîdi ve elifin meddiyle إفتعال [iftiʹâl] bâbından) Kezâlik devâ sürünmek maʹnâsına; tekûlu: تَطَلَّيْتُ بِهِ وَاطَّلَيْتُ

اَلْإِطْلَاءُ [el-iṯlâ΄] (hemzenin kesri ve elifin meddiyle) Boyun eğilmek; yukâlu: أَطْلَى الرَّجُلُ إِذَا مَالَتْ عُنُقُهُ لِلْمَوْتِ أَوْ لِغَيْرِهِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı