el-efen ~ اَلْأَفَنُ

Kamus-ı Muhit - الأفن maddesi

اَلْأَفْنُ [el-efn] (دَفْنٌ [defn] vezninde) Vaktsiz süt sağmak maʹnâsınadır ve bu hayvânı ifsâd eder; yukâlu: أَفَنَ النَّاقَةَ أَفْنًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا حَلَبَهَا فِي غَيْرِ حِينِهَا Ve yavru anasının memesinde olan sütü hep emmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَفَنَ الْفَصِيلُ إِذَا شَرِبَ مَا فِي الضَّرْعِ كُلَّهُ Ve nâkanın sütü az olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَفِنَتِ النَّاقَةُ أَفْنًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا قَلَّ لَبَنُهَا Ve Hudâ-yı müteʹâl bir adamı مَأْفُونٌ [me΄fûn] kılmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَفَنَهُ اللهُ أَفْنًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا جَعَلَهُ مَأْفُونًا

Vankulu Lugatı - الأفن maddesi

اَلْأَفَنُ [el-efen] (fethateynle) Bir kimsenin fikri zaʹîf olmak; yukâlu: أَفِنَ الرَّجُلُ مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ وَيُقَالُ أَيْضًا أُفِنَ عَلَى الْبِنَاءِ لِلْمَجْهُولِ فَهُوَ مَأْفُونٌ Ve

أَفَنٌ [efen] Nâkanın sütü az olmağa dahi derler; yukâlu: أَفِنَتِ النَّاقَةُ إِذَا قَلَّ لَبَنُهَا

اَلْأَفْنُ [el-efn] (hemzenin fethi ve fâ’nın sükûnuyla) ʹAklı fâsid kılmak; yukâlu: أَفَنَهُ اللهُ يَأْفِنُهُ أَفْنًا فَهُوَ مَأْفُونٌ Ve

أَفْنٌ [efn] Eksilmeğe dahi derler, naks maʹnâsına. Ve

أَفْنٌ [efn] Deve yavrusu anasının memesinde olan sütü cümle içmeğe dahi derler. Ve

أَفْنٌ [efn] Sütü sağan kimse cümle sağmağa dahi derler. Ve

أَفْنٌ [efn] Sütü bilâ-taʹyîn-i vakt sağmağa dahi derler;تَحْيِينٌ [taḩyîn]in mukâbilidir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı