اَلْإِنْدِلاَعُ [el-indilâʹ] Karın büyüyüp salkılanmak maʹnâsınadır; yukâlu: إِنْدَلَعَ بَطْنُهُ إِذَا عَظُمَ وَاسْتَرْخَى Ve kılıç kından sıyrılıp çıkmak maʹnâsınadır; yukâlu: إِنْدَلَعَ السَّيْفُ مِنْ غِمْدِهِ إِذَا انْسَلَّ Ve dil ʹataştan yâhûd taʹabdan taşra uğramak maʹnâsınadır; yukâlu: إِنْدَلَعَ لِسَانُهُ إِذَا خَرَجَ
اَلْإِنْدِلَاعُ [el-indilâʹ] (hemzenin ve dâl’ın kesriyle) Dil çıkmak; yukâlu: دَلَعَ الرَّجُلُ لِسَانَهُ فَانْدَلَعَ إِذَا أَخْرَجَهُ فَخَرَجَ Ve
إِنْدِلَاعٌ [indilâʹ] Karın taşra çıkmağa dahi derler; yukâlu: إِنْدَلَعَ بَطْنُ الرَّجُلِ إِذَا خَرَجَ أَمَامَهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı