اَلْبَرُوكُ [el-berûk] (صَبُورٌ [ṡabûr] vezninde) Veled-i kebîri var iken ere varmış ʹavrete denir; yukâlu: إِمْرَأَةٌ بَرُوكٌ إِذَا كَانَتْ قَدْ تَزَوَّجَتْ وَلَهَا وَلَدٌ كَبِيرٌ
اَلْبُرُوكُ [el-burûk] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) ve
اَلتَّبْرَاكُ [et-tebrâk] (تَذْكَارٌ [težkâr] vezninde) Deve çökmek maʹnâsınadır; yukâlu: بَرَكَ الْبَعِيرُ بُرُوكًا وَتَبْرَاكًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا اسْتَنَاخَ Ve sâbit ve mukîm olmak maʹnâsınadır; yukâlu: بَرَكَ بِالْمَكَانِ إِذَا ثَبَتَ وَأَقَامَ بِهِ Ve
بُرُوكٌ [burûk] إِبْتِرَاكٌ [ibtirâk]tan ism olur, ke-mâ se-yuzkeru. Ve bulutun yağmuru dâ΄imî olmak maʹnâsınadır; yukâlu: بَرَكَتِ السَّحَابُ إِذَا دَامَ مَطَرُهَا Ve çalışmak maʹnâsınadır; yukâlu: بَرَكَ الرَّجُلُ فِيهِ إِذَا اجْتَهَدَ
اَلْبَرُوكُ [el-berûk] (ba’nın fethi ve râ’nın zammı ve meddiyle) Şol ʹavrettir ki bâlig olmuş oğlu var iken tezevvüc eyleye.
اَلْبُرُوكُ [el-burûk] (zammeteynle) Deve çökmek; yukâlu: بَرَكَ الْبَعِيرُ يَبْرُكُ بُرُوكًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ Ve sübût ve ikâmet maʹnâsına da gelir; yukâlu: بَرَكَ الشَّيْءُ إِذَا ثَبَتَ وَأَقَامَ Ve
بُرُوكٌ [burûk] Çökmüş develer maʹnâsına da gelir, ʹalâ-mâ se-yecî΄u.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı