Kamus-ı Muhit - التر maddesi

اَلتُّرُّ [et-turr] (tâ’nın zammıyla) Asl ve ʹunsur maʹnâsınadır; yukâlu: هُوَ كَرِيمُ التُّرِّ أَيِ الْأَصْلِ Ve miʹmârların çırpı taʹbîr ettikleri ipe denir ki onunla binâ takdîr ederler.

اَلتَّرُّ [et-terr] (tâ’nın fethi ve râ’nın teşdîdiyle) ve

اَلتُّرُورُ [et-turûr] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Bedende kemik kesilip birbirinden ayrılmak maʹnâsınadır; yukâlu: تَرَّ الْعَظْمُ تَرًّا وَتُرُورًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ وَالثَّانِي إِذَا بَانَ وَانْقَطَعَ Ve mutlakâ bir nesne kesilmek maʹnâsınadır; yukâlu: تَرَّ الشَّيْءُ إِذَا قُطِعَ Ve ıraklaşmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: تَرَّ عَنْ بَلَدِهِ إِذَا تَبَاعَدَ Ve

تَرٌّ [terr] ve

تُرُورٌ [turûr] ve

تَرَارَةٌ [terâret] (سَحَابَةٌ [seḩâbet] vezninde) Beden gereği gibi lahm ve şahmla dolup ve sıkalıp kemikler ete ve yağa kanmak maʹnâsınadır; yukâlu: تَرَّ الرَّجُلُ تَرًّا وَتُرُورًا وَتَرَارَةً إِذَا امْتَلَأَ جِسْمُهُ وَتَرَوَّى عَظْمُهُ Ve

تَرٌّ [terr] Vasf olur, kopuşu ve deprenişi at gibi çabuk olan beygire denir; yukâlu: بِرْذَوْنٌ تَرٌّ أَيْ سَرِيعُ الرَّكْضِ Ve aʹzâ ve endâmı uygun ve muʹtedil olan ata denir; yukâlu: فَرَسٌ تَرٌّ أَيْ مُعْتَدِلُ الْأَعْضَاءِ Ve nihâyet-i tâkat u mechûd maʹnâsınadır; yukâlu: بَذَلَ تَرَّهُ أَيْ مَجْهُودَهُ Ve devekuşu çımkırıp sağnamak maʹnâsınadır; yukâlu: تَرَّتِ النَّعَامَةُ تَرًّا إِذَا أَلْقَى مَا فِي بَطْنِهِ

Vankulu Lugatı - التر maddesi

اَلتُّرُّ [et-turr] (tâ’nın zammıyla) Şol iptir ki yapıcılar onu binâ üzere istiʹmâl ederler; yekûlu’r-reculu li-sâhibihi ʹinde’l-gazabi: “لَأُقِيمَنَّكَ عَلَى التُّرِّ” Yaʹnî “Seni tarîki istikâmete getiririm.”

اَلتَّرُّ [et-terr] (tâ’nın fethi ve râ’nın teşdîdiyle) Çekirdek taş altından kaçmak, çekirdeği kırarken; yukâlu: تَرَّتِ النَّوَاةُ تَتُرُّ مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ وَتَتِرُّ مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا نَدُرَتْ مِنْ مِرْضَاحِهَا Ve مِرْضَاحٌ [mirḋâḩ] mîm’in kesri ve ḋâd-ı muʹceme ve ḩâ-i mühmele ile çekirdek ufatacak âlettir.