اَلْإِرْتِعَاءُ [el-irtiʹâ΄] (إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl] vezninde) ve
اَلتَّرَعِّي [et-teraʹʹî] (تَفَعُّلٌ [tefaʹʹul] vezninde) Otlamak maʹnâsınadır; yukâlu: إِرْتَعَتِ الْمَاشِيَةُ وَتَرَعَّتْ بِمَعْنَى رَعَتْ
اَلتَّرْعِيَّةُ [et-terʹiyyet] (tâ’nın harekât-ı selâsı ve yâ’nın teşdîdi ve baʹzen tahfîfiyle) ve
اَلتِّرْعَايَةُ [et-tirʹâyet] (tâ’nın kesriyle) ve
اَلتُّرَاعِيَةُ [et-turâʹiyet] (tâ’nın zammı ve kesri ve yâ’nın tahfîfiyle) ve
اَلتِّرْعِيُّ [et-tirʹiyy] (tâ’nın kesriyle) Develeri hoş ve güzel raʹy eden yâhûd kendinin ve âbâ΄ ve ecdâdının kâr ve pîşesi çobanlık olan çobana denir; yukâlu: رَجُلٌ تَرْعِيَّةٌ وَتِرْعَايَةٌ وَتُرَاعِيَةٌ وَتِرْعِيٌّ إِذَا كَانَ يُجِيدُ رِعْيَةَ الْإِبِلِ أَوْ صِنَاعَتُهُ وَصِنَاعَةُ آبَائِهِ رِعَايَةُ الْإِبِلِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı