اَلْجَثْوُ [el-cešamp;v] ve
اَلْجَثْيُ [el-cešamp;y] (سَرْوٌ [serv] ve رَمْيٌ [remy] veznlerinde) Biriktirmek maʹnâsınadır; tekûlu: جَثَوْتُ الْإِبِلَ جَثْوًا وَجَثَيْتُهَا جَثْيًا إِذَا جَمَعْتَهَا
اَلْجُثُوُّ [el-cušamp;uvv] (عُلُوٌّ [ʹuluvv] vezninde) ve
اَلْجُثِيُّ [el-cušamp;iyy] (عُتِيٌّ [ʹutiyy] vezninde) Diz üzere oturmak maʹnâsınadır ki diz çökmek taʹbîr olur, ʹalâ-kavlin ayak parmaklarının uçları üzere durmak maʹnâsınadır; yukâlu: جَثَا الرَّجُلُ يَجْثُو وَيَجْثِي جُثُوًّا وَجُثِيًّا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ وَالثَّانِي إِذَا جَلَسَ عَلَى رُكْبَتَيْهِ أَوْ قَامَ عَلَى أَطْرَافِ أَصَابِعِهِ Pes bu vâviyye ve yâ΄iyye olur.
اَلْجُثِيُّ [el-cušamp;iyy] (cîm’in zammı ve šamp;â’nın kesri ve yâ’nın teşdîdiyle) Bi-maʹnâhu; yukâlu: جَثَا عَلَى رُكْبَتَيْهِ يَجْثُو مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ وَيَجْثِي مِنَ الْبَابِ الثَّانِي جُثُوًّا وَجُثِيًّا عَلَى فَعُولٍ فِيهِمَا Ve
جُثِيٌّ [cušamp;iyy] جَاثِي [câšamp;î]nin cemʹi dahi gelir, yer üzerine oturucular maʹnâsına; yukâlu: قَوْمٌ جُثِيٌّ مِثْلُ جَلَسَ جُلُوسًا وَقَوْمٌ جُلُوسٌ Ve Cevherî bu kelâmıyla ona işâret eder ki فُعُولٌ [fuʹûl] vezni üzere gelene mahsûstur li-mâ merre fi’l-mukaddimeti fî sadri’l-kitâbi; ve minhu kavluhu taʹâlâ: “وَنَذَرُ الظَّالِمِينَ فِيهَا جُثِيًّا” (مريم، 72) بِضَمِّ الْجِيمِ وَ﴿جِثِيًّا﴾ بِكَسْرِهَا لِمَا بَعْدَهَا مِنَ الْكَسْرِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı