اَلْإِجْتِحَارُ [el-ictiḩâr] (إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl] vezninde) Cânver, in edinmek maʹnâsınadır; yukâlu: إِجْتَحَرَ الضَّبُّ لَهُ جُحْرًا إِذَا اتَّخَذَهُ Ve
اَلْجَحْرَةُ [el-caḩret] (طَلْحَةُ [ṯalḩat] vezninde) Be-gâyet kaht ve şedîd olan seneye ıtlâk olunur; ḩâ’nın fethiyle de câ΄izdir; yukâlu: أَتَتْ عَلَيْهِمُ الْجَحْرَةُ وَهِيَ السَّنَةُ الشَّدِيدَةُ الْقَحْطُ
اَلْجِحَرَةُ [el-ciḩaret] (cîm’in kesri ve ḩâ’nın fethiyle) ve
اَلْأَجْحَارُ [el-ecḩâr] (hemzenin fethiyle) جُحْرٌ [cuḩr]un cemʹi.
اَلْجَحْرَةُ [el-caḩret] (cîm’in fethiyle) Kıtlık olan yıl, sene-i şedîde maʹnâsına.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı