el-curḩ ~ اَلْجُرْحُ

Kamus-ı Muhit - الجرح maddesi

اَلْجُرْحُ [el-curḩ] (cîm’in zammıyla) İsmdir, yaraya denir. Cemʹi جُرُوحٌ [curûḩ] gelir ve nedret üzere أَجْرَاحٌ [ecrâḩ] gelir.

اَلْجَرْحُ [el-cerḩ] (cîm’in fethi ve râ’nın sükûnuyla) Yaralamak maʹnâsınadır; yukâlu: جَرَحَهُ جَرْحًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا كَلَمَهُ Ve kesb ü kâr eylemek maʹnâsına istiʹmâl olunur; yukâlu: جَرَحَ الرَّجُلُ إِذَا اكْتَسَبَ Esâs’ın beyânına göre bu maʹnâ mecâzdır, te΄sîr-i cârihten müsteʹâr olmakla aʹmâl-i yed ü ricl ile olan iktisâba mahsûstur. ʹAvâmil olan eydî vü ercül-i insâna جَوَارِحُ [cevâriḩ] ıtlâkı dahi meksûbda te΄sîr ettiği ʹalâkasına mebnîdir. Ve bir kimseye kadh ve taʹn yâ şetm ile zebân-dırâzlık edip dil-âzâr eylemek maʹnâsına istiʹmâl olunur ki cirâhât-ı sinândan eşedd olur; yukâlu: جَرَحَ فُلاَنًا إِذَا سَبَعَهُ وَشَتَمَهُ Ve hâkim, şâhidin kizb yâhûd fısk makûlesi töhmetten nâşî ʹadâletini iskâtla şehâdetini redd eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: جَرَحَ الْقَاضِي شَاهِدًا إِذَا أَسْقَطَ عَدَالَتَهُ Ve

جَرْحٌ [cerḩ] Yaralanmak maʹnâsınadır; yukâlu: جَرِحَ الرَّجُلُ جَرْحًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا أَصَابَتْهُ جِرَاحَةٌ Ve şâhid merdûdü’ş-şehâdet olmak maʹnâsınadır; yukâlu: جَرِحَ الشَّاهِدُ إِذَا جُرِحَتْ شَهَادَتُهُ

Vankulu Lugatı - الجرح maddesi

اَلْجُرْحُ [el-curḩ] (cîm’in zammıyla ve râ’nın sükûnuyla) İsmdir, yara maʹnâsına.

اَلْجَرْحُ [el-cerḩ] (cîm’in fethi ve râ’nın sükûnûyla) Yaralamak; yukâlu: جَرَحْتُ جَرْحًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ Ve kesb etmek maʹnâsına da gelir; yukâlu: جَرَحَهُ أَيْ كَسَبَهُ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı