el-cerež ~ اَلْجَرَذُ

Kamus-ı Muhit - الجرذ maddesi

اَلْجَرَذُ [el-cerež] (fethateynle) Davarın art sinirinde ʹârız olan mutlakan vereme denir.

اَلْجَرْذُ [el-cerž] (cîm’in fethi ve râ’nın sükûnuyla) Yara yâhûd çıban جَرَذٌ [cerež] dedikleri verem-i mezbûr hey΄etinde domalıp ʹukde peydâ eylemek maʹnâsınadır ki ağırşaklanmak taʹbîr olunur; yukâlu: جَرَذَتِ الْقَرْحَةُ جَرْذًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا تَعَقَّدَتْ كَالْجَرْذِ Baʹzı nüshada كَالْجُرَذِ kavli صُرَدٌ [ṡurad] vezninde mazbût olmakla ona göre, büyük fare gibi müteʹakkid olmak maʹnâsına olur.

اَلْجُرَذُ [el-curež] (صُرَدٌ [ṡurad] vezninde) Bir nevʹ sıçan adıdır. Bu büyük nevʹi olacaktır ki fındık sıçanı mukâbilidir. Cemʹi جُرْذَانٌ [curžân] gelir cîm’in zammıyla. Mütercim der ki letâ΄iftendir ki ʹAbdulmelik-i Emevî’ye bir pîre-zen: “إِنَّ بَيْتِى لَخَالٍ عَنِ الْجُرْذَانِ” ʹibâretine müştemil bir arz-ı hâl takdîm eyledikte müşârün΄ileyh dakîkaya intikâl eylemekle ona katı vâfir ecnâs-ı zahâ΄ir ihsân eylediler.

Vankulu Lugatı - الجرذ maddesi

اَلْجَرَذُ [el-cerež] (fethateynle) Bir marazdır ki devenin ökçesinde hâsıl olur, bir nesne zuhûr etmek ve sinir şişmek gibi meselâ.

اَلْجُرَذُ [el-curež] (cîm’in zammı ve râ’ın fethiyle) Bir nevʹ sıçandır, mûş-ı deştî maʹnâsına.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı