el-ceyed ~ اَلْجَيَدُ

Kamus-ı Muhit - الجيد maddesi

اَلْجَيَدُ [el-ceyed] (fethateynle) Bir kimsenin gerdanı uzun yâhûd incerek uzun olmak maʹnâsınadır; yukâlu: جَادَ الْغُلاَمُ يَجَادُ جَيَدًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا طَالَ جِيدُهُ أَوْ دَقَّ مَعَ طُولٍ

اَلْجِيدُ [el-cîd] (cîm’in kesriyle) Yâ΄î olmakla ʹan-karîb zikr olunur.

اَلْجَيِّدُ [el-ceyyid] (كَيِّسٌ [keyyis] vezninde) İyi ve bihter şey΄e denir ki kötü ve kemter mukâbilidir; yukâlu: شَيْءٌ جَيِّدٌ ضِدُّ رَدِيءٍ Cemʹi جِيَادٌ [ciyâd] ve جِيَادَاتٌ [ciyâdât] gelir ki bu cemʹü’l-cemʹdir ve جَيَائِدُ [ceyâ΄id] gelir, Fârisîde nîgû denir. Miṡbâḩ’ın beyânına göre ʹinde’l-Baṡriyyîn bunun aslı جَوِيدٌ [cevîd] idi, شَرِيفٌ [şerîf] vezninde ve ʹinde’l-Kûfiyyîn جَيْوِدٌ [ceyvid] idi.

Vankulu Lugatı - الجيد maddesi

اَلْجَيَدُ [el-ceyed] (fethateynle) Boyun uzun olup güzel olmak.

اَلْجِيدُ [el-cîd] cîm’in kesriyle) Boyun, عُنُقٌ [ʹunuḵ] maʹnâsına.

اَلْجَيِّدُ [el-ceyyid] (cîm’in fethi ve yâ’nın teşdîdiyle) İyi, hasen maʹnâsına; yukâlu: شَيْءٌ جَيِّدٌ عَلَى وَزْنِ فَيْعِلٍ ve

اَلْجِيَادُ [el-ciyâd] (cîm’in kesriyle) ve

اَلْجَيَائِدُ [el-ceyâ΄id] (cîm’in fethiyle ve hemze ile ʹalâ-gayri’l-kıyâs) İkisi dahi cemʹdir, جَيِّدٌ [ceyyid]ler maʹnâsına. Ve

جِيَادٌ [ciyâd] Şîr-merdânlara dahi derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı