el-ḩânet ~ اَلْحَانَةُ

Kamus-ı Muhit - الحانة maddesi

اَلْحَانَةُ [el-ḩânet] Meyhâneye denir; yukâlu: رَأَيْتُهُ فِي الْحَانَةِ يَشْرَبُ الْحَانِيَّةَ أَيْ فِي مَوْضِعِ بَيْعِ الْخَمْرِ يَشْرَبُ الْخَمْرَ Mütercim der ki Muṯarrizî Maḵâme-i Ġûṯiyye şerhinde dedi ki حَانَةٌ [ḩânet] حِينٌ [ḩîn]den me΄hûzdur, helâk maʹnâsına ve meyhâne mühlike-i ʹırz u mâl olmakla bununla tesmiye olundu, onun için hamra حَانِيَّةٌ [ḩâniyyet] dediler ve nisbetinde حَانَوِيٌّ [ḩâneviyy] dahi dediler.

اَلْحَانَّةُ [el-ḩânnet] ve

اَلْمُسْتَحِنُّ [el-musteḩinn] Nâkaya ıtlâk olunur.

Vankulu Lugatı - الحانة maddesi

اَلْحَانَّةُ [el-ḩânnet] (nûn’un teşdîdiyle) Âvâz verici deve; minhu kavluhum: مَا لَهُ حَانَّةٌ وَلَا آنَةٌّ أَيْ نَاقَةٌ وَلَا شَاةٌ Ve آنَّةٌ [ânnet] enîn eden koyuna derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı