el-ḩaşid ~ اَلْحَشِدُ

Kamus-ı Muhit - الحشد maddesi

اَلْحَشِدُ [el-ḩaşid] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Şol mürüvvetli adama denir ki der-ʹuhdesi olan saʹy ve meded ve ʹavn ve bezl-i mâl makûlesi inâyeti katʹâ terk ve dirîg eylemez ola; yukâlu: رَجُلٌ حَشِدٌ إِذَا كَانَ لاَ يَدَعُ عِنْدَ نَفْسِهِ مِنَ الْجَهْدِ وَالنُّصْرَةِ وَالْمَالِ Ve şol dereye denir ki az yağmurdan onda su akıp gider ola, toprağının pekliğinden iktizâ eder; yukâlu: وَادٍ حَشِدٌ إِذَا كَانَ يَسِيلُ مِنْ أَدْنَى مَطَرٍ Ve hergiz suyu munkatıʹ olmayan çeşmeye denir; yukâlu: عَيْنٌ حَشِدٌ إِذَا كَانَتْ لاَ يَنْقَطِعُ مَاؤُهَا

اَلْحَشْدُ [el-ḩaşd] (ḩâ’nın fethi ve şîn-i muʹcemenin sükûnuyla) Biriktirmek maʹnâsınadır; yukâlu: حَشَدَ الشَّيْءَ حَشْدًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي وَالْأَوَّلِ إِذَا جَمَعَهُ Ve ekinin cümlesi bitmek maʹnâsınadır; yukâlu: حَشَدَ الزَّرْعُ إِذَا نَبَتَ كُلُّهُ Ve nâs birbirine teʹâvün husûsunda ʹacele ve sürʹat eylemek, ʹalâ-kavlin çağrılmalarıyla sürʹatle icâbet eylemek yâhûd bir husûs için her taraftan gelip birikmek maʹnâsınadır; yukâlu: حَشَدَ الْقَوْمُ إِذَا خَفُّوا فِي التَّعَاوُنِ أَوْ دُعُوا فَأَجَابُوا مُسْرِعِينَ أَوِ اجْتَمَعُوا لِأَمْرٍ وَاحِدٍ Ve nâka memesinde sütü yavruya vermeyip ve idrâr eylemeyip yığmak maʹnâsınadır; yukâlu: حَشَدَتِ النَّاقَةُ إِذَا حَفَّلَتِ اللَّبَنَ فِي ضَرْعِهَا Ve

حَشْدٌ [ḩaşd] Cemâʹate ıtlâk olunur ve şîn’in fethiyle de câ΄izdir.

Vankulu Lugatı - الحشد maddesi

اَلْحَشْدُ [el-ḩaşd] (ḩâ’nın fethi ve şîn’in sükûnuyla) Cemâʹât maʹnâsına; yukâlu: عِنْدِي حَشْدٌ مِنَ النَّاسِ أَيْ جَمَاعَةٌ Bu aslında masdar idi; yukâlu: حَشَدُوا يَحْشِدُونَ حَشْدًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي أَيِ اجْتَمَعُوا

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı