اَلدَّجَرُ [ed-decer] (fethateynle) Mütehayyir olmak maʹnâsınadır; yukâlu: دَجِرَ الرَّجُلُ دَجَرًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا حَارَ Ve herc ü merc ve şûrîde olmak maʹnâsınadır; yukâlu: دَجِرَ النَّاسُ إِذَا هَرَجَ Ve sarhoş olmak maʹnâsınadır; yukâlu: دَجِرَ الرَّجُلُ إِذَا سَكِرَ
اَلدَّجِرُ [ed-decir] (شَكِسٌ [şekis] vezninde) ve
اَلدَّجْرَانُ [ed-decrân] (سَكْرَانُ [sekrân] vezninde) Maʹânî-i mezbûreden vasflardır. Cemʹi دَجَارَى [decârâ] ve دَجْرَى [decrâ] gelir, سَكَارَى [sekârâ] ve سَكْرَى [sekrâ] gibi.
اَلدُّجْرُ [ed-ducr] (dâl’ın zammıyla) Şol ölçek tarzında ʹulbeye denir ki dibi demirden ve süzgü gibi göz göz olmakla ekinciler tohumu ona koyup bâgçevânların bâgçe suvardıkları gibi beri öte gittikçe tohum ondan tarlaya dökülüp ekilir.
اَلدَّجْرُ [ed-decr] (dâl’ın harekât-ı selâsı ve cîm’in sükûnuyla) ve
اَلدُّجُرُ [ed-ducur] (zammeteynle) Hubûbâttan böğrülceye denir, لُوبِيَاءُ [lûbiyâ΄] gibi. Ve
دَجْرٌ [decr] (dâl’ın harekât-ı selâsıyla) Çiftçilerin saban demirini geçirip bend ve üstüvâr eyledikleri haşebeye denir ki saban eneği taʹbîr ederler.
اَلدَّجَرُ [ed-decer] (fethateynle) Mesrûr olup güre olmak; yukâlu: دَجِرَ دَجْرًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı