اَلدُّوَارُ [ed-duvâr] (dâl’ın zammı ve fethiyle غُرَابٌ [ġurâb] ve سَحَابٌ [seḩâb] vezninde) Baş çiğrinmek ʹilletine denir ki dolâb marazı taʹbîr olunur ve bu maʹnâda masdar olur; yukâlu: دِيرَ بِهِ وَدِيرَ عَلَيْهِ دُوَارٌ إِذَا أَخَذَهُ الدُّوَارُ وَهُوَ مَدُورٌ ve yukâlu: أُدِيرَ بِهِ كَمَا ذُكِرَ وَهُوَ مُدَارٌ بِهِ
اَلدَّوَّارُ [ed-devvâr] (كَتَّانٌ [kettân] vezninde) ve
اَلدَّوَّارِيُّ [ed-devvâriyy] Mübâlagaten nefsine nisbetle dönücü ve dâ΄imî döner olan şey΄e denir, çarh-ı değirmen gibi hareket-i devriyyesi olan nesneden ʹibârettir; yukâlu: اَلدَّهْرُ بِالنَّاسِ دَوَّارٌ وَدَوَّارِيٌّ أَيْ دَائِرٌ يَعْنِي يَدُورُ بِأَحْوَالِهِ الْمُخْتَلِفَةِ
اَلْمُدَاوَرَةُ [el-mudâveret] (مُفَاعَلَةٌ [mufâʹalet] vezninde) ve
اَلدِّوَارُ [ed-divâr] (dâl’ın kesriyle) Bir kimse ile beraberce Mevlevî gibi dönmek maʹnâsınadır; yukâlu: دَاوَرَهُ مُدَاوَرَةً وَدِوَارًا إِذَا دَارَ مَعَهُ Ve bir maslahatın temşîtine dürüşmek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: دَاوَرَ عَلَى الْأَمْرِ إِذَا عَالَجَ Ve bir nesnenin kolay tarafını ve tüleğini etrâfından araştırmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: دَاوَرَهُ إِذَا لاَوَصَهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı