el-bercemet ~ اَلْبَرْجَمَةُ

Kamus-ı Muhit - البرجمة maddesi

اَلْبَرْجَمَةُ [el-bercemet] (دَحْرَجَةٌ [daḩrecet] vezninde) Dürüşt ve galîz söz söylemek maʹnâsınadır; yukâlu: بَرْجَمَ الْكَلَامَ إِذَا أَغْلَظَهُ

اَلْبُرْجُمَةُ [el-burcumet] (قُنْفُذَةٌ [ḵunfužet] vezninde) Parmakların taşra yüzünün boğum başına ʹalâ-kavlin iç yüzünün boğum başına denir yâhûd cemîʹ boğum başlarına denir, gerek zâhir ve gerek bâtın olsun ki en ve oynak yerlerinin düğmeleri olacaktır yâhûd parmak kaleminin sırtına denir; yâhûd سُلَامَيَاتٌ [sulâmeyât]ın yaʹnî parmakta olan ince ince kemiklerin uçlarına denir ki avucu yumdukta taşra doğru tümüp çıkar, orta boğumların taşra yüzünden oynak yerinin ʹukdeleri olur; cemʹi بَرَاجِمُ [berâcim] gelir bâ’nın fethiyle; yukâlu: أَصَابَ بُرْجُمَهُ وَهُوَ الْمَفْصِلُ الظَّاهِرُ أَوِ الْبَاطِنُ مِنَ الْأَصَابِعِ أَوْ هُوَ مَفْصِلُ الْأَصَابِعِ كُلِّهَا أَوْ ظُهُورُ الْقَصَبِ مِنَ الْأَصَابِعِ أَوْ رُؤُوسُ السُّلَامَيَاتِ الَّتِي إِذَا قَبَضْتَ كَفَّكَ نَشَزَتْ وَارْتَفَعَتْ Lâkin Nihâye’de “مِنَ الْفِطْرَةِ غَسْلُ الْبَرَاجِمِ” hadîsi zeylinde هِيَ الْعُقَدُ الَّتِي فِي ظُهُورِ الْأَصَابِعِ يَجْتَمِعُ فِيهَا الْوَسَخُ ʹibâretiyle müfesser olmakla ona göre mutlakan parmakların boğumlarının taşra yüzündeki oynak yerinin düğmeleri olur ki derilerinde yiv olmakla kîr tahallül eder. Ve

بُرْجُمَةٌ [burcumet] Kuş kısmının pençesinin orta parmağına denir ki cevârihte soya taʹbîr olunur.

Vankulu Lugatı - البرجمة maddesi

اَلْبُرْجُمَةُ [el-burcumet] (bâ’nın ve cîm’in zammı ve râ’nın mâ-beynde sükûnuyla) Parmak boğunlarından ortada olan boğun ki رَوَاجِبُ [revâcib]le أَشَاجِعُ [eşâciʹ] beynindedir. Ve رَوَاجِبُ [revâcib] parmak ucunda olan boğundur. Ve أَشَاجِعُ [eşâciʹ] parmağın ayaya ulaştığı yerde olan boğundur.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı