er-reyyiḵ ~ اَلرَّيِّقُ

Kamus-ı Muhit - الريق maddesi

اَلرَّيِّقُ [er-reyyiḵ] (كَيِّسٌ [keyyis] vezninde) Bu dahi henüz nesne ekl etmemiş aç karın üzere duran adama denir; yukâlu: رَجُلٌ رَيِّقٌ أَيْ عَلَى الرِّيقِ

اَلرِّيقُ [er-rîḵ] (râ’nın kesriyle) Ağız yarına denir. Ve ağızdan akan salyara denir; رُضَابٌ [ruḋâb] maʹnâsına. Cemʹi أَرْيَاقٌ [eryâḵ] gelir. Ve رِيقَةٌ [rîḵat] hâ’yla ondan ahasstır; yukâlu: مَصَّ رِيقَهُ وَرِيقَتَهُ أَيْ رُضَابَهُ وَمَاءَ فَمِهِ Ve zor ve kuvvet maʹnâsınadır; yukâlu: مَا بِهِ رِيقٌ أَيْ قُوَّةٌ Ve bakiyye-i hayâta denir, رَمَقٌ [remaḵ] maʹnâsına.

اَلرَّيْقُ [er-reyḵ] (râ’nın fethiyle) رَوْقٌ [revḵ] gibi pek hoş-endâm ve hûb ve nâzük-hırâm ata denir ki temâşâ edenleri ʹacebe getirir ola. Ve

رَيْقُ الشَّبَابِ [reyḵu’ş-şebâb] ve

رَيِّقٌ [reyyiḵ] (ki كَيِّسٌ [keyyis] veznindedir) رَوْقٌ [revḵ] gibi delikanlılık çağının evâ΄il-i hengâmına denir; yukâlu: فَعَلَهُ فِي رَيْقِ شَبَابِهِ وَرَيِّقِهِ أَيْ أَوَّلِهِ Ve رَيِّقٌ [reyyiḵ] kelimesinin aslı رَيْوِقٌ [reyviḵ] idi فَيْعِلٌ [feyʹil] vezninde, vâv yâ’ya kalb ve idgâm olundu. Ve zâhiren رَيْقٌ [reyḵ] ki زَيْدٌ [zeyd] veznindedir, رَيِّقٌ [reyyiḵ] muhaffefidir, مَيْتٌ [meyt] ve مَيِّتٌ [meyyit] gibi. Ve

رَيْقٌ [reyḵ] Bir nesneye azca yağmur dokunmağa denmekle zıdd olur, gûyâ ki civânlık evâ΄ili kuvvet hengâmı olup azca yağmur dokunmasında zaʹf melhûz olmakla zıdd olmuş olur.

Vankulu Lugatı - الريق maddesi

اَلرَّيِّقُ [er-reyyiḵ] (râ’nın fethi ve yâ’nın kesri ve teşdîdiyle) Her nesnenin efdaline derler, فَيْعِلٌ [feyʹil] vezni üzeredir, idgâm ile رَيِّقٌ [reyyiḵ] olmuştur.

اَلرِّيقُ [er-rîḵ] (râ’nın kesri ve meddiyle) Ağız yarı, رُضَابٌ [ruḋâb] maʹnâsına.

اَلرَّيْقُ [er-reyḵ] (râ’nın fethi ve yâ’nın sükûnuyla) Aç karna olan kimse, رَيِّقٌ [reyyiḵ]in muhaffefidir. Ve

رَيْقٌ [reyḵ] Serâb yaldıramağa dahi derler; yukâlu: رَاقَ السَّرَابُ يَرِيقُ رَيْقًا إِذَا لَمَعَ فَوْقَ الْأَرْضِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı