اَلزُّحُولُ [ez-zuḩûl] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Bir adam yerinden alarga olmak maʹnâsınadır; yukâlu: زَحَلَ الرَّجُلُ عَنْ مَكَانِهِ زُحُولًا إِذَا تَنَحَّى
اَلزَّحُولُ [ez-zeḩûl] (صَبُورٌ [ṡabûr] vezninde) Şol nâkaya denir ki develer ile havuza geldikte menʹ ve redd için sâhibi yâ bir gayrı kimse her ne kadar çehresine darb ederse de gerisini dönüp kıçın kıçın yine sokulup havuza gelir ola; yukâlu: نَاقَةٌ زَحُولٌ إِذَا وَرَدَتِ الْحَوْضَ فَضَرَبَ الرَّائِدُ وَجْهَهَا فَوَلَّتْ عَجُزَهَا وَلَمْ تَزَلْ تَزْحَلُ حَتَّى تَرِدَ Ve
زَحُولٌ [zeḩûl] Irak yokuşa vasf olur; yukâlu: عَقَبَةٌ زَحُولٌ أَيْ بَعِيدَةٌ Faʹûl bi-maʹnâ fâʹil-i nisebî olmakla tezkîr ve te΄nîsi müsâvîdir.
اَلزُّحُولُ [ez-zuḩûl] (zâ’nın ve ḩâ΄-i mühmelenin zammeleriyle) Bir kimse mekânından ayrılmak; yukâlu: زَحَلَ عَنْ مَكَانِهِ زُحُولًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı