اَلزَّحْرُ [ez-zaḩr] (نَحْرٌ [naḩr] vezninde) Bir adamın başını yarmak maʹnâsınadır; yukâlu: زَحَرَهُ بِالرُّمْحِ زَحْرًا إِذَا شَجَّهُ بِهِ Ve bahîl kimse su΄âl-i matlûbu istiskâl eylemek maʹnâsınadır ki زَحِيرٌ [zaḩîr]-i mezkûrdan mutasarrıftır; yukâlu: زَحَرَ الْبَخِيلُ إِذَا سُئِلَ فَاسْتَثْقَلَ السُّؤَالَ
اَلزُّحَرُ [ez-zuḩar] (زُفَرُ [zufer] vezninde) ve
اَلزَّحْرَانُ [ez-zaḩrân] (سَكْرَانُ [sekrân] vezninde) Bahîl ve nâkese ıtlâk olunur, زَحِيرٌ [zaḩîr] ve dacretle iʹtâ eder olduğu için; yukâlu: رَجُلٌ زُحَرُ وَزَحْرَانُ أَيْ بَخِيلٌ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı