اَلزِّلِّيَّةُ [ez-zilliyyet] (جِنِّيَّةٌ [cinniyyet] vezninde) Zîlû muʹarrebidir ki Türkîde zili dedikleri kalın şatrancî kilime denir, bir yüzü saçaklı olur, hâlen ihrâm dedikleri o nevʹdendir; cemʹi زَلَالِي [zelâlî] gelir.
اَلزِّلِيَّةُ [ez-ziliyyet] (kesreteynle) Zîlûçe ve câcim taʹbîr olunan alaca döşemeye denir; cemʹi زَلَالِيٌّ [zelâliyy]dir. Mü΄ellifin اَلزِّلِيَّةُ اَلْبِسَاطُ kavlinde اَلْبِسَاطُ lafzının harf-i taʹrîfi ʹahd-i hâricîye mahmûldür, fe-lâ tagfel. Fârisîde buna zîlû denir; gerçi muʹarreb zann olunur, lâkin taʹrîbine mü΄ellif ve sâ΄iri taʹarruz eylememiştir.
اَلزِّلِّيَّةُ [ez-zilliyyet] (zâ’nın kesri ve lâm’ın kesri ve teşdîdi ve yâ’nın teşdîdiyle) Şol bisâttır ki zîlî demekle maʹrûftur.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı