el-besû΄ ~ اَلْبَسُوءُ

Kamus-ı Muhit - البسوء maddesi

البَسُوءُ [el-besû΄] (صَبُورٌ [ṡabûr] vezninde) Şol nâkadır ki sütünü sağan kişiye öğrenip alışmakla serkeşlik eylemeyip râm ola. Türkîde ikdi ve alışkan taʹbîr olunur; yukâlu: نَاقَةٌ بَسُوءٌ إِذَا كَانَتْ لاَتَمْنَعُ الْحَالِبَ يَعْنِي لإِلْفِهَا إِيَّاهُ

البَسْءُ [el-bes΄] (bâ’nın fethi ve sîn-i mühmelenin sükûnuyla) ve

الْبَسَأُ [el-bese΄] (fethateynle) ve

البَسَاءُ [el-besâ΄] (سَلاَمٌ [selâm] vezninde) ve

البُسُوءُ [el-busû΄] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Yüz göz öğrenip bir şey΄ ile üns ü ülfet eylemek maʹnâsınadır ki alışmak taʹbîr olunur; yukâlu: بَسَأَ بِهِ وَبَسِئَ بِهِ بَسْئًا وَبَسَئًا وَبَسَاءً وَبُسُوءًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ وَالرَّابِعِ إِذَا أَنِسَ بِهِ Ve

بَسْءٌ [bes΄] (sîn’in sükûnuyla) ve

بُسُوءٌ [busû΄] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Bir nesneyi hemîşe işleyip ʹâdet ve idmân eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: بَسَأَ بِالأَمْرِ بَسْئًا وَبُسُوءًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا مَرَنَ عَلَيْهِ Ve bir nesneyi alçaklayıp hor ve zelîl görmek maʹnâsınadır; yukâlu: بَسَأَ بِهِ إِذَا تَهَاوَنَ

Vankulu Lugatı - البسوء maddesi

اَلْبَسُوءُ [el-besû΄] (bâ’nın fethiyle) Şol nâkadır ki sağılmadan menʹ etmez.

اَلْبَسَأُ [el-bese΄] ve

اَلْبُسُوءُ [el-busû΄] (bâ’nın ve sîn’in evvelde fethi ve sânîde zammı ile) Üns tutmak; yukâlu: بَسَأْتُ بِالرَّجُلِ بَسَأً وَبَسِئْتُ بَسَأً وَبُسُوءًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ وَالرَّابِعِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı