اَلْبَعِجُ [el-beʹic] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Şol zaʹîf ve nâ-tüvân kimseye ıtlâk olunur ki nâ-tüvânlığından karnı yarık kimse gibi yürür ola; yukâlu: رَجُلٌ بَعِجٌ كَأَنَّهُ مَبْعُوجُ الْبَطْنِ مِنْ ضَعْفِ مَشْيِهِ
اَلْبَعْجُ [el-baʹc] (bâ’nın fethi ve ʹayn’ın sükûnuyla) Yarmak maʹnâsınadır; yukâlu: بَعَجَ الشَّيْءَ بَعْجًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا شَقَّهُ Ve ʹaşk ve muhabbet, ʹâşıkı be-gâyet âşüfte-hâl edip kemâl üzere mahzûn ve endûh-nâk eylemek maʹnâsına istiʹmâl olunur, şöyle ki çâk çâk olmak derecesine iblâg eyleye; yukâlu: بَعَجَهُ الْحُبُّ إِذَا أَوْقَعَهُ فِي الْحُزْنِ وَأَبْلَغَ إِلَيْهِ الْوَجْدَ Ve ʹArablar “Filân kimse sana ifrât üzere pend ve nasîhat kıldı” diyecek yerde بَعَجَ بَطْنَهُ لَكَ derler, بَالَغَ فِي نُصْحِكَ maʹnâsına.
اَلْبِعِجُ [el-beʹic] (bâ’nın fethi ve ʹayn’ın kesriyle) Zaʹîf kimse; yukâlu: رَجُلٌ بَعِجٌ كَأَنَّهُ مَبْعُوجُ الْبَطْنِ مِنْ ضَعْفِ الْمَشْيِ
اَلْبَعْجُ [el-baʹc] (bâ’nın fethi ve ʹayn’ın sükûnuyla) Yarmak, şakk maʹnâsına; yukâlu: بَعَجَ بَطْنَهُ يَبْعُجُ بَعْجًا إِذَا شَقَّهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı