el-beʹil ~ اَلْبَعِلُ

Kamus-ı Muhit - البعل maddesi

اَلْبَعِلُ [el-beʹil] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Vasf-ı mezkûr üzere olan adama denir.

اَلْبَعَلُ [el-beʹal] (fethetaynle) Bir nesneden pek heybetlenip havf eylemek, medhûş olup ne işleyeceğini bilmez olmak maʹnâsınadır; yukâlu: بَعِلَ بِأَمْرِهِ بَعَلًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا دَهِشَ وَفَرِقَ وَبَرِمَ فَلَمْ يَدْرِ مَا صَنَعَ

اَلْبَعْلُ [el-baʹl] (bâ’nın fethi ve ʹayn’ın sükûnuyla) Şol yüksek yere denir ki ona hemân senede bir defʹa yağmur isâbet eder ola. Ve mesḵî olmayan hurmâ ve sâ΄ir ağaçlara ve ekinlere denir ki deştî taʹbîr olunur, ʹalâ-kavlin yağmur ile mesḵî olanlarına denir; yukâlu: فِي الْبَعْلِ كَذَا عُشْرًا وَهُوَ كُلُّ نَخْلٍ وَشَجَرٍ وَزَرْعٍ لَا يُسْقَى أَوْ مَا سَقَتْهُ السَّمَاءُ Ve bâgçe ve tarla suvarmak için mîrî tarafına verilen harâca denir ki nehr-i harâcîden saky olundukta verilir; yukâlu: أَدَّوْا بَعْلَهُمْ وَهُوَ مَا أُعْطِيَ مِنَ الْإِتَاوَةِ عَلَى سَقْيِ النَّخْلِ Ve hurmâ ağacının erkeğine denir. Ve Yûnus ʹaleyhi’s-selâm kavmine mahsûs bir putun adıdır. Baʹzı nüshada kavm-i İlyâs vâkiʹ olup lâkin إِلْيَاسُ nüshası sahîh ve savâbdır, يُونُسُ lafzını sehv-i kalem-i nâsıhtır; iz kâle taʹâlâ: ﴿وَإِنَّ إِلْيَاسَ لَمِنَ الْمُرْسَلِينَ إِذْ قَالَ لِقَوْمِهِأَلَا تَتَّقُونَ أَتَدْعُونَ بَعْلًا﴾ الآية Beyḋâvî’nin beyânına göre Şâm diyârında Bekk nâm belde ehline mahsûs bir sanemdir. O belde hâlen Baʹlebek ile müştehirdir. Ve ʹinde’l-baʹz بَعْلٌ [baʹl] Yemen lügatında رَبٌّ maʹnâsınadır. İntehâ. Ve

بَعْلٌ [Baʹl] Selâtîn-i sâlifeden birinin ismidir. Ve بَعْلُ الشَّيْءِ [baʹlu’ş-şey΄] bir nesnenin sâhib ve mâlikine denir; yukâlu: هُوَ بَعْلُهُ أَيْ رَبُّهُ Ve ağırlığa denir, ثِقَلٌ [šamp;iḵal] maʹnâsına. Ve zevc maʹnâsınadır ki zevc ve zevceye ıtlâk olunur. Ve zevcede بَعْلَةٌ [baʹlet] dahi denir. Cemʹi بِعَالٌ [biʹâl]dır bâ’nın kesriyle ve بُعُولَةٌ [buʹûlet]tir, bunda hâ-i te΄nîs cemâʹat içindir ve بُعُولٌ [buʹûl]dur bâ’ların zammıyla. Mü΄ellifin Baṡâ΄ir’de beyânına göre zevc maʹnâsında hakîkat ve mâʹadâda mecâzdır, istiʹlâ΄ tasavvurundan münşaʹiblerdir.

Vankulu Lugatı - البعل maddesi

اَلْبَعَلُ [el-beʹal] (fethateynle) Mütehayyir olmak; yukâlu: بَعِلَ الرَّجُلُ مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا دَهِشَ

اَلْبَعْلُ [el-baʹl] (bâ’nın fethi ve ʹayn’ın sükûnuyla) Zevc.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı