el-ġuvvel ~ اَلْغُوَّلُ

Kamus-ı Muhit - الغول maddesi

اَلْأَغْوَلُ [el-aġvel] (أَحْمَرُ [aḩmer] vezninde) ve

اَلْغُوَّلُ [el-ġuvvel] (سُكَّرٌ [sukker] vezninde) Refâh ve nuʹûmetli nerm ve latîf dirliğe denir; yukâlu: عَيْشٌ أَغْوَلُ وَغُوَّلٌ أَيْ نَاعِمٌ

اَلْغَوْلُ [el-ġavl (قَوْلٌ [ḵavl] vezninde) Helâk eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: غَالَهُ يَغُولُهُ غَوْلًا إِذَا أَهْلَكَهُ Ve bir nesne yâ bir kimseyi nâgehanî ahz eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: غَالَهُ إِذَا أَخَذَهُ مِنْ حَيْثُ لَمْ يَدْرِ Ve

غَوْلٌ [ġavl] Baş ağrısına denir; yukâlu: أَخَذَهُ الْغَوْلُ أَيِ الصُّدَاعُ Ve sarhoşluğa denir; yukâlu: شَرِبَ الْخَمْرَ فَأَخَذَهُ الْغَوْلُ أَيِ السُّكْرُ Ve buʹd-ı mefâze maʹnâsınadır; yukâlu: مَفَازَةٌ ذَاتُ غَوْلٍ أَيْ بُعْدٍ Ve renc ve meşakkat maʹnâsınadır; yukâlu: هَوَّنَ اللهُ عَلَيْكَ غَوْلَ هَذَا السَّفَرِ أَيْ مَشَقَّتَهُ Ve obruk, alçak yere denir. Ve mevz ağaçlığına denir. Ve çok toprağa denir. Ve bir mevziʹ adıdır. Ve غَوْلُ الرِّجَامِ [Ġavlu’r-Ricâm] (râ-i meksûre ile) bir başka mevziʹdir.

اَلْغُولُ [el-ġûl] (ġayn’ın zammıyla) Sebeb-i helâk olan nesneye denir; yukâlu: وَقَعَ فِي الْغُولِ أَيْ الْهَلَكَةِ ve yukâlu: غَالَتْهُ غُولٌ أَيْ أَهْلَكَتْهُ هَلَكَةٌ Ve âfet ve dâhiyeye denir; yukâlu: أَصَابَتْهُ الْغُولُ أَيِ الدَّاهِيَةُ ve سِعْلَاةٌ [siʹlât] maʹnâsınadır ki tenhâ beyâbânda baʹzı şekl ile insâna mer΄î olup iḋlâl ve telâʹub eden bir cins cinn tâ΄ifesine denir, Türkîde koncoloz taʹbîr olunur; cemʹi أَغْوَالٌ [aġvâl] ve غِيلَانٌ [ġîlân] gelir ġayn’ın kesriyle.

Vankulu Lugatı - الغول maddesi

اَلْغَوْلُ [el-ġavl] (ġayn’ın fethi ve vâv’ın sükûnuyla) Bir nesneyi ansızın almak.

اَلْغُولُ [el-ġûl] (ġayn’ın zammı ve meddiyle) Yaban âdemîsi ki ondan cinnle dahi taʹbîr olunur.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı