Kamus-ı Muhit - الفرس maddesi

اَلْفِرْسُ [el-firs] (fâ’nın kesriyle) Bir nevʹ nebât adıdır, ʹalâ-kavlin قَضْقَاضٌ [ḵaḋḵâḋ] yâhûd حَبَنٌ [ḩaben] yâhûd بَرْوَقٌ [bervaḵ] dedikleri nebâttır.

اَلْفَرَسُ [el-feres] (fethateynle) Ata denir; erkeğine ve kısrağına şâmildir, ʹalâ-kavlin kısrağına فَرَسَةٌ [fereset] denir hâ’yla. Cemʹi أَفْرَاسٌ [efrâs] ve فُرُوسٌ [furûs] gelir. Ve ʹArablar iki kimse bir işe birden şürûʹ ve mübâderet edip nihâyete kadar yekdîğere berâber olsalar هُمَا كَفَرَسَيْ رِهَانٍ derler yaʹnî yarış atları gibi. Ve bu teşbîh ibtidâr eyledikleri husûsun ibtidâsında darb olunur, zîrâ nihâyet elbette sâbıktan tecliye eder, yâʹnî lâ-mahâle birisi nihâyette sâbık olur.

اَلْفَرْسُ [el-fers] (fâ’nın fethi ve râ’nın sükûnuyla) Boynu katʹ eylemeksizin kırıp hurd eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: فَرَسَ الْأَسَدُ فَرِيسَتَهُ فَرَسًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا دَقَّ عُنُقُهَا Bu mülâbese ile mutlakan katl eylemekte istiʹmâl olundu; yukâlu: فَرَسَهُ إِذَا قَتَلَهُ Ve

فَرْسٌ [Fers] Hužeyl kabîlesi yurdunda bir mevziʹ yâhûd bir belde adıdır. Ve

فَرْسٌ [fers] Dâ΄imâ فَرَاسٌ [ferâs] dedikleri hurmâ ekl eder olmak maʹnâsınadır; yukâlu: فَرِسَ الرَّجُلُ مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا دَامَ عَلَى أَكْلِ الْفَرَاسِ Ve davar kısmı فِرْسٌ [firs] dedikleri nebât otlamak maʹnâsınadır; yukâlu: فَرِسَ الْحِمَارُ إِذَا رَعَى الْفِرْسَ

Vankulu Lugatı - الفرس maddesi

اَلْفِرْسُ [el-firs] (fâ’nın kesri ve râ’nın sükûnuyla) Bir nevʹ otun ismidir nebâtâttan, Yaʹḵûb rivâyeti üzere.

اَلْفَرَسُ [el-feres] (fethateynle) At maʹnâsınadır, müzekkere ve mü΄ennese ıtlâk olunur ve mü΄ennes için فَرَسَةٌ denmez.

اَلْفَرْسُ [el-fers] (fâ’nın ve râ’nın sükûnuyla) Boynu dakk etmek yaʹnî sıkmak; yukâlu: فَرَسَ الْأَسَدُ فَرِيسَتَهُ فَرْسًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا دَقَّ عُنُقَهَا Ve فَرْسٌ [fers]in asl maʹnâsı budur sonra şâyiʹ olup mutlakan katl maʹnâsına istiʹmâl olundu. Ve

فَرْسٌ [fers] Boyun kemiğin ufatmağa dahi derler; وَقَدْ نُهِيَ عَنِ الْفَرْسِ فِي الذَّبْحِ وَهُوَ كَسْرُ عِظَامِ الرَّقَبَةِ قَبْلَ أَنْ تَبْرُدَ Ve

فَرْسٌ [fers] Kurt koyunu pârelemeğe de derler.