el-fusaḵ ~ اَلْفُسَقُ

Kamus-ı Muhit - الفسق maddesi

اَلْفُسَقُ [el-fusaḵ] (صُرَدٌ [ṡurad] vezninde) ve

اَلْفِسِّيقُ [el-fissîḵ] (سِكِّيتٌ [sikkît] vezninde) Dâ΄imâ fısk ve fücûr üzere olan adama denir; yukâlu: رَجُلٌ فُسَقٌ وَفِسِّيقٌ أَيْ دَائِمُ الْفِسْقِ

اَلْفِسْقُ [el-fisḵ] (fâ’nın kesriyle) ve

اَلْفُسُوقُ [el-fusûḵ] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Hudâ-yı müteʹâlin emrini terk eylemekle ʹisyân edip tarîk-i haktan hurûc eylemek yâhûd zinâ ve fücûr eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: فَسَقَ الرَّجُلُ وَفَسُقَ فِسْقًا وَفُسُوقًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ وَالثَّانِي وَالْخَامِسِ إِذَا تَرَكَ أَمْرَ اللهِ تَعَالَى وَعَصَى وَخَرَجَ عَنْ طَرِيقِ الْحَقِّ أَوْ فَجَرَve kavluhu taʹâlâ: ﴿إِنَّهُ لَفِسْقٌ﴾ أَيْ خُرُوجٌ عَنِ الْحَقِّ ve kavluhu taʹâlâ: ﴿فَفَسَقَ عَنْ أَمْرِ رَبِّهِ﴾ أَيْ خَرَجَ Ve doğru yoldan sapmak maʹnâsınadır; yukâlu: فَسَقَ الرَّجُلُ إِذَا جَارَ يَعْنِي عَنْ قَصْدِ السَّبِيلِ Ve tâze hurmâ kabuğundan taşra pörtleyip çıkmak maʹnâsınadır ki me΄haz-ı maʹânî olmak menkûldür; yukâlu: فَسَقَتِ الرُّطَبَةُ عَنْ قِشْرِهَا إِذَا خَرَجَتْ

Vankulu Lugatı - الفسق maddesi

اَلْفِسْقُ [el-fisḵ] (fâ’nın kesri ve sîn’in sükûnuyla) Bi-maʹnâhu; yukâlu: فَسَقَ الرَّجُلُ يَفْسُقُ وَيَفْسِقُ فُسُوقًا وَفِسْقًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ وَالثَّانِي إِذَا فَجَرَve yukâlu: فَسَقَ عَنْ أَمْرِ رَبِّهِ أَيْ خَرَجَ وَهَذَا كَقَوْلِهِمْ إِتَّخَمَ عَنِ الطَّعَامِ أَيْ عَنْ مَأْكَلِهِ إِتَّخَمَ Yaʹnî Ḣudây taʹâlânın emrinden çıkmak emre itâʹattan çıkmak maʹnâsınadır, nitekim taʹâmdan tohme olmak taʹâmın eklinden tohme olmak maʹnâsınadır. Ve hurmânın rutabı kışrından çıkmak maʹnâsına da gelir; yukâlu: فَسَقَتِ الرُّطَبَةُ إِذَا خَرَجَتْ عَنْ قِشْرِهَا Ve bu Aḣfeş rivâyetidir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı