el-ḵatret ~ اَلْقَتْرَةُ

Kamus-ı Muhit - القترة maddesi

اَلْقَتَرُ [el-ḵater] (fethateynle) ve

اَلْقَتَرَةُ [el-ḵateret] (fetehâtla) ve

اَلْقَتْرَةُ [el-ḵatret] (تَمْرَةٌ [temret] vezninde) Bir nesne üzere çökmüş toza denir; yukâlu: بِوَجْهِهِ قَتَرٌ وَقَتَرَةٌ وَقَتْرَةٌ أَيْ غَبَرَةٌ

اَلْقُتْرَةُ [el-ḵutret] (غُرْفَةٌ [ġurfet] vezninde) Avcı gömeltisine denir; yukâlu: بَاتَ الصَّائِدُ فِي قُتْرَتِهِ أَيْ نَامُوسِهِ Ve gübre ve fışkı kümesine, ʹalâ-kavlin moloz kümesine denir; yukâlu: صَرَعَهُ عَلَى الْقُتْرَةِ أَيْ كُثْبَةِ الْبَعَرِ أَوِ الْحَصَى

Vankulu Lugatı - القترة maddesi

اَلْقَتَرَةُ [el-ḵateret] (ḵâf’ın ve tâ’nın kezâlik fethleriyle) قَتَرٌ [ḵatar]ın vâhidi, bir pâre toz maʹnâsına. Ve minhu kavluhu taʹâlâ: ﴿تَرْهَقُهَا قَتَرَةٌ﴾ (عبس 41) Ve رَهْقٌ [rehḵ] setr etmeğe derler.

اَلْقُتْرَةُ [el-ḵutret] (kezâik ḵâf’ın zammı ve tâ’nın sükûnuyla) Sayyâdın gömeltesi ki ağaçtan çatıp içine girip gizlenir, نَامُوسُ صَيَّادٍ [nâmûsu ṡayyâd] maʹnâsına.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı