el-ḵaryet ~ اَلْقَرْيَةُ

Kamus-ı Muhit - القرية maddesi

اَلْقَرْيَةُ [el-ḵaryet] (ḵâf’ın fethi ve kesri ve râ’nın sükûnuyla) Mısr-ı câmiʹe denir; nisbetinde قَرَئِيٌّ [ḵare΄iyy] denir yâ ile ve قَرَوِيٌّ [ḵareviyy] denir, كَرَوِيٌّ [kereviyy] veznlerindedir; cemʹi قُرًى [ḵurâ] gelir ḵâf’ın zammı ve elifin kasrıyla. Ve bu cemʹ şevâzz sîgasındandır ve nisbeti dahi nevâdirdendir.

اَلْقِرِّيَّةُ [el-ḵirriyyet] (جِرِّيَّةٌ [cirriyyet] vezninde) Kursağa denir, حَوْصَلَةٌ [ḩavṡalet] maʹnâsına. Ve

قِرِّيَّةُ [Ḵirriyyet] Fesâhatle maʹrûf Eyyûb b. Yezîd’in vâlidesi Cumâʹa bint Cuşem’in lakabıdır.

اَلْقَرِيَّةُ [el-ḵariyyet] (غَنِيَّةٌ [ġaniyyet] vezninde) ʹAsâya denir. Ve karınca yuvasına denir, قَرْيَةٌ [ḵaryet] gibi. Ve şol direklere ve ağaçlara denir ki kertikleri olmakla ev örttüklerinde sakfa uzattıktan sonra onların üzerinden sakf ağaçlarını uzatıp uçlarını o kertiklere vazʹ ve üstüvâr ederler. Ve gemide seren direğinin tepesinde olan arkırı ağaca denir ki babafingo taʹbîr olunur, قَابِيَةٌ [ḵâbiyet] dedikleri yelken ondan açılır. Ve baʹzılar ʹindinde mihaffenin üstünde olan ağaca denir.

Vankulu Lugatı - القرية maddesi

اَلْقَرْيَةُ [el-ḵaryet] (ḵâf’ın fethi ve râ’nın sükûnuyla) Köy ki maʹrûftur.

اَلْقِرِّيَّةُ [el-ḵirriyyet] (kesreteynle ve râ’nın ve yâ’nın teşdîdiyle) Kursak, ʹalef-dân maʹnâsına, جِرِّيَّةٌ [cirriyyet] gibi ki جِرِّيَّةٌ [cirriyyet] dahi cîm’in kesri ve râ-i mühmelenin dahi kesri ve teşdîdiyle ve yâ’nın dahi teşdîdiyle kursak maʹnâsınadır. Ve

قِرِّيَّةُ [Ḵirriyyet] Esmâ-i ricâldendir. Ve Eyyûb b. el-Ḵirriyyet fusahâ-iʹArabdandır.

اَلْقَرِيَّةُ [el-ḵariyyet] (ḵâf’ın fethi ve râ’nın kesri ve yâ’nın teşdîdiyle فَعِيلَةٌ [faʹîlet] vezni üzere) Şol ağaçlardır ki onun delikleri vardır, evlerde olan direklerin başına vazʹ ederler, ser-i ʹimâd maʹnâsına.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı