اَلْقَلَقُ [el-ḵalaḵ] (fethateynle) Muztarib ve bî-karâr olmak maʹnâsınadır; yukâlu: قَلِقَ الرَّجُلُ قَلَقًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا انْزَعَجَ أَيِ اضْطَرَبَ
اَلْقَلِقُ [el-ḵaliḵ] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Muztarib ve bî-karâr adama denir ki ism-i fâʹildir; yukâlu: رَجُلٌ قَلِقٌ أَيْ مُضْطَرِبٌ ve minhu yukâlu: إِمْرَأَةٌ قَلِقُ الْوِشَاحِ أَيْ مُضْطَرِبٌ وِشَاحُهَا Bununla ʹArablar çelimsiz zebûnca hatundan kinâye ederler.
اَلْقَلَقُ [el-ḵalaḵ] (fethateynle) Hareket etmek, ıztırâb maʹnâsına.
اَلْقَلِقُ [el-ḵaliḵ] (ḵâf’ın fethi ve lâm’ın kesriyle) Hareket kılan nesne, muztarib maʹnâsına; yukâlu: بَاتَ فُلَانٌ قَلِقًا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı