el-kâff ~ اَلْكَافُّ

Kamus-ı Muhit - الكاف maddesi

اَلْكَافُّ [el-kâff] ve

اَلْكَفُوفُ [el-kefûf] (صَبُورٌ [ṡabûr] vezninde) Pîrlikten dişleri silinmiş nâkaya denir; erkeğine de vasf olur.

اَلْكَافُ [el-kâf] (حَالٌ [ḩâl] vezninde) Hurûf-ı hecâdandır. Ve harf-i maʹnâdan harf-i cerr olur, teşbîh maʹnâsına delâlet eder. Ve ʹinde’l-baʹz taʹlîl için dahi gelir; ve minhu kavluhu taʹâlâ: ﴿كَمَا أَرْسَلْنَا فِيكُمْ رَسُولاً﴾ أَيْ لِأَجْلِ إِرْسَالِي ve kavluhu taʹâlâ: ﴿وَاذْكُرُوهُ كَمَا هَدَيكُمْ﴾ أَيْ لِأْجَلِ هِدَايَتِهِ لَكُمْ Ve istiʹlâ için gelir ki عَلَى mürâdifi olur; tekûlu: كُنْ كَمَا أَنْتَ عَلَيْهِ أَيْ عَلَى مَا أَنْتَ عَلَيْهِ Ve كَيْفَ أَنْتَ kavlinin cevâbında denilen كَخَيْرٍ lafzındaki kâf dahi عَلَى maʹnâsınadır ki عَلَى خَيْرٍ demektir. Ve mübâderet için gelir مَا lafzına muttasıl oldukta; tekûlu: سَلِّمْ كَمَا تَدْخُلُ وَصَلِّ كَمَا يَدْخُلُ الْوَقْتُ Ve bu teşbîh fürûʹundandır; lisânımızda dahi hemân içeri girdiğin gibi selâm ver ve hemân vakt girdiği gibi namâzı kıl taʹbîr olunur. Ve baʹzen tevkîd ifâdesi için ziyâde kılınır; ve minhu kavluhu taʹâlâ: ﴿لَيْسَ كَمِثْلِهِ شَيْءٌ﴾ Ve gâh olur ki مِثْلٌ kelimesine mürâdif ism-i cârr olur, ʹalâ-kavlin bu mahal zarûrete mahsûstur. İşbu “يَضْحَكْنَ عَنْ كَالْبَرَدِ الْمُنْهَمِّ” mısrâʹında olduğu gibi ki عَنْ مِثْلِ الْبَرَدِ demektir. Ve gâhca zamîr-i mansûb ve zamîr-i mecrûr olur, ke-mâ fî kavlihi taʹâlâ: ﴿مَا وَدَّعَكَ رَبُّكَ﴾ Ve ism-i işârete lâhık harf-i maʹnâ olur, ke-kavlike كَذَلِكَ ve تِلْكَ Ve gâh olur ki zamîr-i munfasıl-ı mansûba lâhık olur, إِيَّاكَ ve إِيَّاكُمَا gibi. Ve baʹzı esmâ΄ ve efʹâle lâhık olur, حَيَّهَلَكَ ve رُوَيْدَكَ ve اَلنَّجَاكَ gibi. Ve أَخْبِرْنِي maʹnâsına olan; أَرَأَيْتَكَ kelimesine lâhık olur; tekûlu: أَرَأَيْتَكَ هَذَا الَّذِي كَرَّمْتَ عَلَيَّ أَيْ أَخْبِرْنِي Mütercim der ki bu maʹnâ mecâz-ı mürsele mebnî istiʹâredir, zîrâ rü΄yet ikvâ-yı sebeb-i ihbârdır. Ve fehm talebine mevzûʹ edât-ı zikr ve talebe mevzûʹ sîga-i emr irâde olunmuştur.

Vankulu Lugatı - الكاف maddesi

اَلْكَافُّ [el-kâff] Müzekkeri, zikr olunan vech üzere olan erkek deve maʹnâsına.

اَلْكَافُ [el-kâf] (ʹalâ-vezni اَلْحَال [el-ḩâl]) Hurûf-ı hecâdan bir harfin ismidir, tezkîri ve te΄nîsi câ΄izdir ve sâ΄ir hurûf-ı hecânın hâli budur. Ve kâf hurûf-ı maʹânîden dahi olup harf-i cerr olur, maʹnâ-yı teşbîhe delâlet etmekle. Ve gâh olur mevkiʹ-i isme vâkiʹ olup üzerine harf-i cerr dâhil olur. Ve gâh olur zamîr-i muhâtab olup mahall-i cerrde ve mahall-i nasbda vâkiʹ olur; tekûlu: غُلَامُكَ وَضَرَبُكَ بِفَتْحٍ لِلْمُذَكَّرِ وَتُكْسَرُ لِلْمُؤَنَّثِ لِلْفَرْقِ Ve gâh olur mücerred ʹalâmet-i hitâb olup iʹrâbdan mahalli olmaz; ke-kavlike: ذَاكَ وَأُولَئِكَ وَرُوَيْدَكَ لِأَنَّهَا لَيْسَتْ بِاسْمٍ هَهُنَا وَإِنَّمَا هِيَ لِلْخِطَابِ فَقَطْ تُفْتَحُ لِلْمُذَكَّرِ وَتُكْسَرُ لِلْمُؤَنَّثِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı