el-kumm ~ اَلْكُمُّ

Kamus-ı Muhit - الكم maddesi

اَلْكُمُّ [el-kumm] (kâf’ın zammı ve mîm’in teşdîdiyle) Câmenin yenine denir. Fârisîde âstîn derler; cemʹi أَكْمَامٌ [ekmâm] ve كِمَمَةٌ [kimemet] gelir, عِنَبَةٌ [ʹinebet] vezninde. Mütercim der ki zâhiren söbüce nesneye nâsın kümmî-şekl dedikleri işbu kumm-i libâs şekline teşbîhe mebnîdir.

اَلْكِمُّ [el-kimm] (kâf’ın kesriyle) Hurmâ yemişinin ve sâ΄ir ağaç çiçeğinin üzerinde olan kaba denir ki kapçık taʹbîr olunur; cemʹi أَكِمَّةٌ [ekimmet] ve أَكْمَامٌ [ekmâm] ve كِمَامٌ [kimâm] gelir kâf’ın kesriyle.

اَلْكَمُّ [el-kemm] (kâf’ın fethiyle) Bir nesneyi örtüp bürümek maʹnâsınadır; yukâlu: كَمَّ الشَّيْءَ كَمًّا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا غَطَّاهُ Ve bir nesnenin ağzını kapamak maʹnâsınadır; yukâlu: كَمَّ الْحُبَّ إِذَا سَدَّ رَأْسَهُ Ve nâs birikmek maʹnâsınadır; yukâlu: كَمَّ النَّاسُ إِذَا اجْتَمَعُوا

Vankulu Lugatı - الكم maddesi

اَلْكُمُّ [el-kumm] (kâf’ın zammı ve mîm’in teşdîdiyle) Gömlek yeni, âstîn maʹnâsına.

اَلْكِمُّ [el-kimm] (kâf’ın kesri ve mîm’in teşdîdiyle) Yeni zuhûr eden yemişin ve çiçeğin üzerinde olan kabı.

اَلْكَمُّ [el-kemm] (kâf’ın fethi ve mîm’in teşdîdiyle) Bir nesneyi setr etmek; tekûlu: كَمَمْتُ الشَّيْءَ إِذَا غَطَّيْتَهُ Ve küp ağzın bağlamağa dahi derler; yukâlu: كَمَمْتُ الْحُبَّ إِذَا شَدَدْتَ رَأْسَهُ Ve حُبٌّ [ḩubb] ḩâ΄-i mühmelenin zammı ile küpe derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı