اَلْكَلْمُ [el-kelm] (kâf’ın fethi ve lâm’ın sükûnuyla) Yaraya denir, جُرْحٌ [curḩ] maʹnâsınadır; cemʹi كُلُومٌ [kulûm]dur ve كِلَامٌ [kilâm]dır kâf’ın kesriyle yukâlu: وَضَعَ الْمَرْهَمَ عَلَى كَلْمِهِ أَيْ جُرْحِهِ Ve
كَلْمٌ [kelm] Masdar olur, yaralamak maʹnâsına; yukâlu: كَلَمَهُ كَلْمًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا جَرَحَهُ
اَلْكَلِمُ [el-kelim] (kâf’ın fethi ve lâm’ın kesriyle) Üç kelimeden ekalle ıtlâk olunmaz,zîrâ كَلِمٌ [kelim] كَلِمَةٌ [kelimet]in cemʹidir, نَبِقَةٌ [nebiḵat] ile نَبِقٌ [nebiḵ] gibi. Ve نَبِقٌ [nebiḵ] سِدْرٌ [sidr] ağacının yemişine derler. Ve كَلِمٌ [kelim]in cemʹ olmasına delîl budur ki Sîbeveyhi kitâbında هَذَا بَابُ عِلْمِ مَا الْكلِمُ مِنَ الْعَرَبِيَّةِ demiştir مَا الْكَلَامُ dememiştir, كَلِمٌ [kelim] ile üç nesne dilemiştir onların biri ism biri fiʹl ve biri harftir. Pes cemʹiyyete katʹî delâlet eden nesneyi îrâd etmiştir, vâhide ve cemâʹate ihtimâli olanı getirmemiştir.
اَلْكَلْمُ [el-kelm] (kâf’ın fethi ve lâm’ın sükûnuyla) Yara, cirâhat maʹnâsına.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı