el-kemûn ~ اَلْكَمُونُ

Kamus-ı Muhit - الكمون maddesi

اَلْكَمُونُ [el-kemûn] (صَبُورٌ [ṡabûr] vezninde) Şol nâkaya denir ki kuyruğunu aslâ kaldırmamak hasebiyle gebeliğini belirtip bildirmez ola; yukâlu: نَاقَةٌ كَمُونٌ أَيْ كَتُومُ اللِّقَاحِ لَمْ تُشِلْ ذَنَبَهَا إِذَا لَقِحَتْ

اَلْكُمُونُ [el-kumûn] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Pusulanıp gizlenmek maʹnâsınadır; yukâlu: كَمَنَ الرَّجُلُ وَكَمِنَ كُمُونًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ وَالرَّابِعِ إِذَا اسْتَخْفَى Ve bir adamın gözünde كُمْنَةٌ [kumnet] dediği ʹârıza zuhûr eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: كَمِنَ الرَّجُلُ كُمُونًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ وَيُقَالُ كُمِنَ عَلَى الْمَجْهُولِ إِذَا أَصَابَتْهُ كُمْنَةٌ

اَلْكَمُّونُ [el-kemmûn] (تَنُّورٌ [tennûr] vezninde) Maʹrûf dâne ismidir ki tahrîfle kimyon taʹbîr ettikleridir; bevl ve lebeni müdirr ve muharrik-i cuşâ΄ ve hâzım ve riyâhı târid ve tuz ile memzûgunu ibtilâʹ ağızdan akan salyarı kâtıʹdır. Ve

كَمُّونٌ حُلْوٌ [kemmûnun ḩulv] Anason dedikleri dânedir. Ve

كَمُّونٌ حَبَشِيٌّ [kemmûnun Ḣabeşiyy] Çörek otuna şebîh dânedir ki Türkîde Kefe kimyonu dedikleridir. Ve

كَمُّونٌ أَرْمَنِيٌّ [kemmûnun Ermeniyy] Kerâviyâdır ki Kirmân kimyonu dedikleridir. Ve

كَمّونٌ بَرِّيٌّ [kemmûnun berriyy] Kemmûn-ı esveddir ki kemmûn-ı Kirmânî dedikleridir.

Vankulu Lugatı - الكمون maddesi

اَلْكَمُونُ [el-kemûn] (kâf’ın fethi ve mîm’in zammı ve meddiyle) Şol nâkadır ki yüklü olduğın gizleye, yaʹnî yüklü olan nâkalar gibi kuyruğın kaldırmaya.

اَلْكُمُونُ [el-kumûn] (zammeteynle) Gizlenmek; yukâlu: كَمَنَ كُمُونًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا اخْتَفَى

اَلْكَمُّونُ [el-kemmûn] (kâf’ın fethi ve mîm’in zammı ve teşdîdiyle) Maʹrûf olan tohumdur ki lisân-ı Türkîde ona kimnon derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı