el-midfaʹ ~ اَلْمِدْفَعُ

Kamus-ı Muhit - المدفع maddesi

اَلْمِدْفَعُ [el-midfaʹ] (مِنْبَرٌ [minber] vezninde) Defʹ edecek âlete denir, kezâlik be-gâyet defʹ edici kimseye denir; yukâlu: دَفَعَهُ بِالْمِدْفَعِ وَرَجُلٌ مِدْفَعٌ أَيْ دَفُوعٌ Hâlen cenk âlâtından olan topa مِدْفَعٌ [midfaʹ] dedikleri bu cihetledir.

اَلدَّفْعُ [ed-defʹ] (نَفْعٌ [nefʹ] vezninde) Ve

اَلْمَدْفَعُ [el-medfaʹ] (mîm’in ve fâ’nın fethiyle) Zor ile öte savmak ve kakıvermek maʹnâsınadır; yukâlu: دَفَعَهُ وَإِلَيْهِ وَعَنْهُ الْأَذَى دَفْعًا وَمَدْفَعًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا نَحَّاهُ Şârih der ki mü΄ellif burada ilgâz-gûne kasr eylemiştir, zîrâ Baṡâ΄ir’de beyânına göre دَفْعٌ [defʹ] bi-nefsihi ve إِلَى ile ve عَنْ ile taʹdiye eder; إِلَى ile إِنَالَةٌ [inâlet] yaʹnî nâ΄il eylemek maʹnâsına ve عَنْ ile himâye maʹnâsına istiʹmâl olunur; fe-yukâlu: دَفَعَهُ إِذَا نَحَّاهُ وَدَفَعَ إِلَيْهِ مَالاً أَيْ أَعْطَاهُ وَأَنَالَهُ وَدَفَعَ عَنْهُ الْأَذَى أَيْ حَمَاهُ

اَلْمُدَفَّعُ [el-mudeffaʹ] (مُعَظَّمٌ [muʹażżam] vezninde) Cinsi pâk soy deveye denir. Ve hor ve bî-kıymet deveye denmekle zıdd olur; yukâlu: بَعِيرٌ مُدَفَّعٌ أَيْ كَرِيمٌ وَبَعِيرٌ مُدَفَّعٌ أَيْ مُهَانٌ Ve bî-vakʹ u haysiyyet kimseye denir; yukâlu: رَجُلٌ مُدَفَّعٌ أَيْ مَحْقُورٌ Ve nesebinden redd ve defʹ olunmuş kimseye denir ki âbâ΄ ve akribâsı onu nâ-halef olmakla silsile-i neseblerinden redd ile teberrî etmiş olurlar; yukâlu: رَجُلٌ مُدَفَّعٌ أَيْ مَدْفُوعٌ عَنْ نَسَبِهِ Ve şol mihmâna denir ki hâneden hâneye istiskâlle savulmuş ola; yukâlu: ضَيْفٌ مُدَفَّعٌ إِذَا كَانَ قَدْ تَدَافَعَهُ الْحَيُّ وَأَحَالَهُ كُلٌّ عَلَى الْآخَرِ

Vankulu Lugatı - المدفع maddesi

اَلْمِدْفَعُ [el-midfaʹ] (mîm’in kesri ve fâ’nın fethiyle) Bir nesneyi itiverecek âlete derler.

اَلْمَدْفَعُ [el-medfaʹ] (mîm’in ve fâ’nın fethiyle) Şol yerdir ki onda su aka, mecrâ-i mâ maʹnâsına. Ve sâhib-i Ṡurâḩمَدْفَعٌ [medfaʹ]ı “cây-i gird-âmeden-i âb” ile tefsîr etmiştir, sehvdir. Ve Cevherî’nin اَلَّتِي تَجْرِي فِيهَا الْمِيَاهُ dediği sıfat-ı kâşife olduğundan zühûl etmiştir.

اَلْمُدَفَّعُ [el-mudeffaʹ] (mîm’in zammı ve fâ’nın fethi ve teşdîdiyle) Hakîr ve zelîl olan kimseye مُدَفَّعٌ [mudeffaʹ] derler, herkes onu kendi nefsinden defʹ ettiği için.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı