اَلْمُضَرِّسُ [el-muḋarris] (مُحَدِّثٌ [muḩaddišamp;] vezninde) Şol arslana denir ki tuʹme ve şikârının lahmını çiğneyip lâkin yutmaz ola; yukâlu: أَسَدٌ مُضَرِّسٌ إِذَا كَانَ يَمْضُغُ لَحْمَ فَرِيسَتِهُ وَلاَ يَبْتَلِعُهُ Ve Muḋarris b. Sufyân sahâbîdir. Ve Muḋarris b. Ribʹî şâʹirdir.
اَلْمُضَرَّسُ [el-muḋarraş] (مُعَظَّمٌ [muʹażżam] vezninde) Bir nevʹ kumaş-ı münakkaş ismidir ki câ-be-câ diş diş sûret ve zamânları olur.
اَلْمُضَرَّسُ [el-muḋarres] (mîm’in zammı ve râ’nın fethi ve teşdîdiyle) Mücerreb olan kimse. Ve
مُضَرَّسٌ [muḋarres] Bir cins nakışlı esbâba dahi derler; yukâlu: رَيْطَةٌ مُضَرَّسَةٌ لِضَرْبٍ مِنَ الْوَشْيِ Ve رَيْطَةٌ [reyṯat] râ-i mühmelenin fethiyle izâra derler çâdır maʹnâsına. Ve
مُضَرَّسَةٌ [muḋarreset] Şol taşlı yere derler ki onun kelb dişi gibi sivri taşları ola, Ebû ʹUbeyd rivâyeti üzere.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı