اَلْمَغَرُ [el-meġar] (fethateynle) ve
اَلْمُغْرَةُ [el-muġret] (mîm’in zammıyla) Hâlis, kırmızı olmayan renge denir, ʹalâ-kavlin bulanıklık olup sâfî al olmayan renge denir, lisânımızda güvezî taʹbîr olunan renktir. İhmâlle مُعْرَةٌ [muʹret] açık güvezî ve bu koyusu olacaktır; yukâlu: فِي لَوْنِهِ مَغَرٌ وَمُغْرَةٌ أَيْ لَيْسَ بِنَاصِعِ الْحُمْرَةِ أَوْ شُقْرَةٌ بِكُدْرَةٍ
اَلْمَغْرُ [el-maġr] (mîm’in fethi ve ġayn’ın sükûnuyla) Sürʹatle gitmek maʹnâsınadır; yukâlu: مَغَرَ الرَّجُلُ مَغْرًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا ذَهَبَ وَأَسْرَعَ
اَلْمَغْرُ [el-maġr] (mîm’in fethi ve ġayn’ın sükûnuyla) Sürʹatle gitmek; yukâlu: مَغَرَ فِي الْبِلَادِ مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا ذَهَبَ فَأَسْرَعَ وَيُقَالُ رَأَيْتُهُ يَمْغَرُ بِهِ بَعِيرُهُ Ve
مَغْرٌ [maġr] Nâfiʹ yağmur yağmağa dahi derler; yukâlu: مَغَرَتْ فِي الْأَرْضِ مَغْرَةٌ مِنْ مَطَرٍ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı