اَلْمُقْنَعَةُ [el-muḵneʹat] (مُكْرَمَةٌ [mukremet] vezninde ki) Râʹî’nin işbu: “زَجِلَ الْحُدَاءِ كَأَنَّ فِي حَيْزُومِهِ || قَصَبًا وَمُقْنَعَةَ الْحَنِينِ عَجُولاَ” beytinde vâkiʹ ve nûn’un fethiyle ve kesriyle mervîdir. Fethine göre murâd nâydır, zîrâ neyzen nâyı çaldığı vaktte başını yukarı kaldırır ve kesreye göre murâd refʹ-i hanîn eden nâkadır, bu sûrette وَصَوْتَ مُقْنِعَةِ الْحَنِينِ takdîrindedir.
اَلْمِقْنَعُ [el-miḵnaʹ] (مِنْبَرٌ [minber] vezninde) ve
اَلْمِقْنَعَةُ [el-miḵneʹat] (مِكْنَسَةٌ [mikneset] vezninde) Hatunların baş örtüsüne denir ki çar taʹbîr olunur; yukâlu: تَقَنَّعَتْ بِالْمِقْنَعِ وَالْمِقْنَعَةِ وَهِيَ مَا تُقَنِّعُ بِهِ الْمَرْأَةُ رَأْسَهَا
اَلْمِقْنَعُ [el-miḵnaʹ] ve
اَلْمِقْنَعَةُ [el-miḵneʹat] (mîm’in kesri ve ḵâf’ın sükûnu ve nûn’un fethiyle ikisinde dahi) Şol bezdir ki ʹavret onunla başın örter.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı