en-ne΄ne΄et ~ اَلنَّأْنَأَةُ

Kamus-ı Muhit - النأنأة maddesi

النَّأْنَأَةُ [en-ne΄ne΄et] (زَلْزَلَةٌ [zelzelet] vezninde) Bir kimsenin gıdâsını hûb eylemek; yaʹnî dâ΄imâ ona hoş ve latîf agdiye yedirmek maʹnâsınadır; yukâlu: نَأْنَأَهُ نَأْنَأَةً إِذَا أَحْسَنَ غِدَاءَهُ Ve bir kimseyi bir nesneden keff ve menʹ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: نَأْنَأَهُ أَيْ كَفَّهُ Ve gevşek ve süst ve zaʹîf olmak maʹnâsınadır; yukâlu: نَأْنَأَ فِي الرَّأْيِ إِذَا ضَعُفَ فِيهِ وَلَمْ يُبْرِمْهُ أَيْ لَمْ يُحْكِمْهُ Ve bir nesneden ʹâciz ve kâsır olmak maʹnâsınadır; yukâlu: نَأْنَأَ عَنْهُ إِذَا قَصُرَ وَعَجَزَ عَنْهُ

Vankulu Lugatı - النأنأة maddesi

اَلنَّأْنَأَةُ [en-ne΄ne΄et] (ʹalâ-vezni اَلزَّلْزَلَة [ez-zelzelet]) Karıştırmak; tekûlu: نَأْنَأْتُ فِي الرَّأْيِ إِذَا خَلَّطْتَ فِيهِ وَلَمْ تُبْرِمْهُ أَيْ لَمْ تُحْكِمْهُ Ve zaʹf maʹnâsına da gelir. Ve fi’l-hadîsi: “طُوبَى لِمَنْ مَاتَ فِي النَّأْنَأَةِ” أَيْ فِي أَوَّلِ الْإِسْلَامِ قَبْلَ أَنْ يَقْوَى ve yukâlu: نَأْنَأَ فِي الْأَمْرِ أَيْ ضَعُفَ Ve menʹ etmek maʹnâsına dahi gelir; yukâlu: نَأْنَأْتُهُ أَيْ كَفَفْتُهُ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı