اَلنَّطْعُ [en-naṯʹ] (قَطْعٌ [ḵaṯʹ] vezninde) Levn bozulmak maʹnâsınadır; yukâlu: نُطِعَ لَوْنُهُ نَطْعًا عَلَى الْمَجْهُولِ إِذَا تَغَيَّرَ
اَلنُّطُعُ [en-nuṯuʹ] (zammeteynle) Ezilip büzülerek taʹammuk ve tekellüfle sühan-verlik izhâr ederek tekellüm eden kimselere ıtlâk olunur; zikr olunan نِطْعٌ [niṯʹ]-i femden me΄hûzdur, نَاطِعٌ [nâṯiʹ] müfredidir; yukâlu: هُمْ نُطُعٌ أَيْ مُتَشَدِّقُونَ
اَلنِّطْعُ [en-niṯʹ] (nûn’un kesri ve fethiyle ve fethateynle ve عِنَبٌ [ʹineb] vezninde) Meşinden ve sahtiyândan düzülmüş döşeğe ve mindere ve sâ΄ir bisâta denir; cemʹi أَنْطَاعٌ [enṯâʹ] ve نُطُوعٌ [nuṯûʹ] gelir. Ve
نِطْعٌ [niṯʹ] (nûn’un kesriyle ve عِنَبٌ [ʹineb] vezninde) Üst damağın pütür pütür olan sırtına denir; cemʹi نُطُوعٌ [nuṯûʹ] gelir; yukâlu: إِشْتَكَى نِطْعَهُ وَهُوَ مَا ظَهَرَ مِنَ الْغَارِ الْأَعْلَى فِيهِ آثَارٌ كَالتَّحْزِيزِ
اَلنَّطْعُ [en-naṯʹ] (nûn’un fethi ve ṯâ’nın sükûnuyla) Deriden olan makʹad. Ve bunda üç lügat dahi vardır. Biri نَطَعٌ [naṯaʹ] fethateynle ve biri dahi نِطْعٌ [niṯʹ]dır nûn’un kesri ve ṯâ’nın sükûnuyla ve biri dahi نِطَعٌ [niṯaʹ]dır nûn’un kesri ve ṯâ’nın fethiyle.
اَلنِّطْعُ [en-niṯʹ] (nûn’un kesri ve ṯâ’nın sükûnuyla) Yukarı damak ki ondan iniş yokuş eserleri vardır tahfîf ve teskîl câ΄izdir. Ve
نِطْعٌ [niṯʹ] Makʹad maʹnâsına da gelir, nitekim mürûr etti.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı