el-hurâ΄ ~ اَلْهُرَاءُ

Kamus-ı Muhit - الهراء maddesi

اَلْهُرَاءُ [el-hurâ΄] (غُرَابٌ [ġurâb] vezninde) Çok söze denir, mantık-ı kesîr maʹnâsına, ʹalâ-kavlin fâsid ve bî-nizâm ve perîşân söze denir, hezeyân-ı mahmûm ve türrehât-ı mecnûn gibi; yukâlu: مَا هَذَا الْهُرَاءُ أَيِ الْمَنْطِقُ الْكَثِيرُ أَوْ الْفَاسِدُ لاَ نِظَامَ لَهُ Ve çok sözlü yâve-gûy ve herze-suhan kimseye denir.

اَلْهِرَاءُ [el-hirâ΄] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) Hurde hurmâ fidanlarına denir ki kökten sürüp çıkalar, fâsid olduğundan katʹ ederler. Ve

هِرَاءٌ [Hirâ΄] Bir şeytân ismidir ki rü΄yâ-yı kabîha ve ahlâm-ı fâside tasvîr ve tahyîli zımnında nüfûs üzere musallittir; adgâs-ı ahlâm onun irâ΄etiyledir.

اَلْهَرَّاءُ [el-herrâ΄] (شَدَّادٌ [şeddâd] vezninde) Sevb-i Herevî satıcıya denir; ve minhu: مُعَاذٌ اَلْهَرَّاءُ لِبَيْعِهِ الثِّيَابَ الْهَرَوِيَّةَ

Vankulu Lugatı - الهراء maddesi

اَلْهُرَاءُ [el-hurâ΄] (bi’z-zammi) Hatâ söz.

اَلْهَرَّاءُ [el-herrâ΄] (hâ’nın fethi ve râ’nın teşdîdi ve elifin meddiyle) هَرَوِيٌّ [Herevî] olan bezi satan kimse. Ve bu sebebden Muʹâž’a Muʹâž el-Herrâ΄ derlerdi.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı