اَلْهُزَالُ [el-huzâl] (hâ’nın zammıyla) İsm olur, arıklığa denir; yukâlu: بِهِ هُزَالٌ أَيْ ضِدُّ سِمَنٍ Ve masdar olur, arıklatmak maʹnâsınadır; yukâlu: هُزِلَ الرَّجُلُ هُزَالًا عَلَى بِنَاءِ الْمَجْهُولِ أَيْ صَارَ مَهْزُولًا
اَلْهُزَالُ [el-huzâl] (hâ’nın zammı ve zâ’nın tahfîfiyle) Arıklamak; yukâlu: هُزِلَتِ الدَّابَّةُ تُهْزَلُ هُزَالًا عَلَى الْبِنَاءِ لِلْمَجْهُولِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı