اَلْهَمُومُ [el-hemûm] (صَبُورٌ [ṡabûr] vezninde) Sağanaklı çok yağmur inzâl eden buluta denir; yukâlu: سَحَابٌ هَمُومٌ أَيْ صَبُوبٌ لِلْمَطَرِ Ve güzel ve latîf yürüyüşlü nâkaya denir. Ve suyu çok kuyuya denir; yukâlu: بِئْرٌ هَمُومٌ أَيِ الْكَثِيرَةُ الْمَاءِ Ve yel estikçe beri öte salınan sazlığa ve kamışlığa denir.
اَلْهَمُومُ [el-hemûm] (hâ’nın fethiyle ve mîm’in zammı ve meddiyle) Şol kuyudur ki suyu çok ola.
اَلْهُمُومُ [el-humûm] (zammeteynle) Cemʹi, gussalar maʹnâsına. Ve
هَمٌّ [hemm] Eritmek maʹnâsına dahi gelir; tekûlu: هَمَّنِي الْمَرَضُ أَيْ أَذَابَنِي Ve
هَمٌّ [hemm] Bir nesneyi dilemek maʹnâsına dahi gelir; tekûlu: هَمَمْتُ بِالشَّيْءِ أَهُمُّ هَمًّا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا أَرَدْتَهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı